Kuşatılmışım çepeçevre.
Önüm ölüm.
Ardımda,
hedefine varamamış hayallerim var.
Çaresiz hastalıklardayım.
İntihar edecekti ruhum,
bedenimi darağacına sürükleyerek.
Gönül kapımı kırdın, açtın.
Boynumu ipten alanın
kim olduğuna baktığımda
ellerini gördüm.
Teslim aldın kayıtsız ve şartsız.
İstesem, ölürdüm ya, yaşamamı istedin.
Nedenini merak ettim.
Sükût ettin, anlamlıydı sükûtun.
Şefkatin annem gibiydi;
bir karıncayı bile incitemezdi o...
Belki ondandı…
Pompeii’nin lavları altında
kireç rengi bedenimin acıları saklıydı
Acılar buldurur umutları;
İnan ki, yana yana öğrendim kalmayı.
Her sabah “günaydın! ” dediğim bir yaşam var.
Bıktı, biliyorum,
Terk edip gidemiyor bir türlü…
Değilmi ki, onsuz yokum,
O da bensiz yok…
Son günün gelip çatması için özel bir gayret göstermem gereksiz
Güneş her gün doğmaz ki…
Belki ondan dolayı, yani,
Yüreğin sessiz kaldığı o gün gelmeden önce mutlaka söylemeliyim:
Kalbimin tüm haykırışıyla:
“SENİ SEVİYORUM! ”
Kayıt Tarihi : 27.11.2012 22:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!