sen miydin bilmiyorum çok feci sevdim
feci, uzunca bir bıçak ucuna benziyor
ilk girişte şairin karnını deşen.
organlarıma dokunmuşluğunun resmî kaydı
kayıtsızca dökülüyor orta yere
sen miydin bilmiyorum saksıda çürüyen sümbül
kusurlu bir bekleyişin yeşerme umudu.
dünya çukuruna doğru haykırışlar fırlatalım
avuçlarımızda yağmur damlaları
çırılçıplak bir soğuğun ardında
katilini tanıyan ölünün son bakışı
enflasyon zamları kadar bitimsiz
sokak satıcılarına aşina bir görünmeyiş.
bunca pahalılık, işsizlik ve kalbi yaslı kadınlar
şirkten koca bir devlete dönüşen dünya sirki
ve eğitimli putperestleri susuyorum
susarken küstüğüm sen miydin?
ağzımın içinde sessizlik israfı
hüzün seyirciliği ve sloganlar
kırılmadık camı kalmadı varoluşun.
sen miydin bilmiyorum dünyanın arka bahçesi
eve geri dönememe umutsuzluğu sen miydin
atlıkarıncası bozgun yemiş bir lunapark metrukluğu
yüzümü yasladığım gök.
belki de şiir okumak gibidir dünya
ve ben buraya planlı bir allah ısmarlıyorum
azar azar pay ediyorum yokluğunda
diline düşsün diye sokakların.
bedelli özgürlük çoğu bedene dar
tenezzül edilmiş inkar bataklığı
alzheimerlı sabahlara göz ediyor
kuşkusuz bakışları uzuyor şehrin
doğunun boynu omzuna eğimli
başını yana düşürüyor
dilinde iyi şarkılar.
yine de bırakmayacak peşimi biliyorum
krallara don olmaya gönüllü karanlığa
güneş saçlarını uzatınca haber eden
o çocuksu mutluluğum.
30 Aralık 2017
Kayıt Tarihi : 30.12.2024 23:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.