Anıların gözyaşı olup aktığı bu şehre
Balkonumda sakladığım
Sardunya kokan yağmur taneleri ile
Giriyorum bir eylül akşamında
Yastığımın altında biriktirdiğim
Deniz mavisi gözlerini
Eylül kokan nisan yağmurlarında
Yolcusu olmayan gemilere yükledim
Rüyalarımın en sen anlarında
Gözlerin geliyor aklıma
Sonra içimde bir fırtına başlıyor
Senden başka her şeyi yok etmek için
İçimdeki ateşi senin rüzgarınla
Söndürmek istiyorum şubatın on dördünde
Her defasında yaktığın ateşi körüklüyorsun
Saklandığın benlerin arkasından
Karanlık bir sonbahar akşamının
Yalnız kalmış İstanbul sahillerinde
Boynu bükük hayallerimle bakıyorum
Seni bana hatırlatan mehtaplı gecelere
Gözlerimden hüzün yağmurları dökülür
Senin olmadığın en ücra köşelerimde
Belki de sözlerim yetersiz kalıyordu
Hayallerimdeki seni ve sensizliği anlatmaya
Sen yağmur taneleri olduğun her vakitte
Yasemin kokan sözlerin ve gözlerin
Hicran kanayan yürekleri sarıyor
Belki de son sözüm olmayacaktı
Ben sen de bir günah kadar suçluyken
Sen ben de bir sevap kadar masumdun
Nedendir bilinmez yalnızlığı çok sevmiştim
Belki bir gün beni terk eder ümidiyle
Kayıt Tarihi : 14.5.2016 03:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!