Ne kepaze bir aşkın acı meyvesidir bu çağ!
Kül olmuş yüreklerde bir yudum sevgi sanki zehir zakkum
Çaresiz bırakmışlar ellerimizi, yüreklerimizi, kaderlerimizi
Kalkıp gideceğiz buralardan dizlerimizi vura vura, yere göğe
Belki gittiğimiz yerlerde dans ederiz sürünen ayacıklarımızla...
Belki de hülyalarımızda gördüklerimizi orada buluruz
Nerede o yanakları pembeleşen yârlar?
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman