Bir belkinin kıyısında dinlenir insan
Bir belki onu senelerce ileriye götürüp yorgun düşürür
Bir belki binlerce kapıyı açar insana
Binlercesini de kapatır.
Bir belkinin toprağında deve dikeni
Bayram otuda yetişebilir
Bir belkinin içerisinde bildiğimizi sandığımız nice yanılgılar vardır
Dinlediğimiz gereksiz lakırdılar
Bize umut diye satılan yalan dolanlar
And içtiğimiz yeminler...
Evimize belkiyle başlayan nice konuk gelir
Belkilerle devam eden ikramlarda bulunup
Belkilerle uğurlanır
Onlarca belkili resimler asılır duvarlara
Belki çivileriyle belki renkli oda içlerine
Bir belki matematikçiyi çıldırtabilir
Gün boyu hesap karmaşasında
Aynı belki edebiyatçıyı zevkten kudurturken
Ve o belki boğazımızdaki zehir zıkkım tattır
İsimlendiremediğimiz bir sürgündür
Belkilerle infaz kararı veriri savcılar
Simit ve ayran kokulu bekleme salonlarında
Ve tenimize işleyen bir kokudur
Hiçbir temizlik malzemesinin geçiremediği
İnsanlığımıza sinen ağır bir kokudur
Belki çıkar deyip beklediğimiz
02.08.2002
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta