Ömrümü toplasam elde var bir kaç anı. Ah!
İnsanlar gökyüzünü sevmiyor. Bu yüzden
kayboluyor herbiri, topluca ölüyorlar.
-Bunu ben aptal bir dünyadır bileyim!
Her şeyi başlatan sağanak içinizde
sevgiliden tuz tadı. Ben bunu da
konuşanı kalmamış bir dil diye/bileyim.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
belki de öncelerden çıkıp geldik,sevgili Buldu...bilemeyiz bunu...
ben kendimin yalancısıyım,herkes de kendisinin...insanlara bırakamam,neye inanıp neye inanmadığımın sorgusunu!..
saygı ve sevgilerimle efendim...
Yani, 'Tanrı Çocuk düşündüğü zaman' onu halk ettiği zamanı mı kasteddiyorsunuz sevgili Uzağım? O zaman çocuklar, Adem ve Havva'dan önce yaratılmış olması gerekmez mi?.. Bu durum da kutsal kitapların yazdığına ters düşmez mi?
'.Anladın mı çok bilmiş.? '
sevgili kanra amca...yukarıdaki cümle size ait ama belirtmemişsiniz kimdir bilmiş,kimdir bilmemiş!..şayet bensem 'bilmiş' dediğiniz kişi,ne mutlu bana ki;bilmemiş olanlara hava atayım biraz!:))
bir kere,Tanrı'nın çocuk düşündüğü zaman,onu halk ettiği zamana raslar...düşüne düşüne halk ettikleri tastamamdır,şaşırdığı zamana raslayanlarsa ben gibi şaşı!..:))
tamam mı!..serzenişim bu yöndedir,bunu Allah da biliyor,merak etmeyin efendim:))bilmediği bir şey yoktur nasılsa de mi!..aklımdan geçenleri,yaptığım eylemleri,konuştuğum dili,varlığın tamamına duyduğum sevgiyi de bilir...hiç şüpheniz olmasın bundan...
neyse...saygılarımla efendim...özetle: 'bilmek, bilmemekten iyidir!':))))))
Anlamadığım şu: güzel dokunuşlar nereye dokunmuş? 'Taşa dönüşmüş zaman' ne demek? Anladığım kadarıyla: zaman, yoğunlaşmış, sertleşmiş. Yapmayın sayın Erlaçin, başımıza gelen her şeyi zamana yorumlamayın. Zaman, hala yumuşak, hala masum. Katı olan, sert olan: zaman değil, hırstır. Aslına bakarsanız, şiiri ben anlamadım. Anlayanlar lütfen, açıklasın da anlayalım.
Bu şiiri anladıysam Arap olayım.
Şiirde ne akıcılık var, ne de ahenk. Anlam dersen: bir labirent; gir içine çıkabilirsen. Şiir bumudur? Eğer şiir buysa söylecek başka sözüm yoktur.
100 üzerinden 51 puan.
sahiden anlamadın mı Menevşe?
inanmam
şiiri okuduktan sonra hiçbir şey anlamadım. Bunu şiirdeki birinci isme bağladım. İkinci defa okuyuşumda da hiçbir şey anlayamayınca yorumlara sarıldım.
Bir türlü anlayamadığım bu şiire 13 yorum yapılmış, bu yorumlardan bana en uygun olanı Sayın Perhan Pehlivan hanımefendinin yaptığı yorumdu.
Eskiden kısa dalga rayodan TÜrkiye'nin sesini dinlemeye çalışırdık. Kulağımızı radyoya yapıştırdığımız zamanlarda, onca ıslık, cazırtı ve cuzurtu sesinden sonra birkaç net kelimeyi de duyduğumuz olurdu. Bugün kulağımızı şiire yapıştırdık, birkaç anlamlı dokunuş duyduk.
Belirsizlik ilkesi için iyi bir örnek. Şaire ve Perihan hanım'a teşekkürler.
Saygılar,
Her bir bölüm başlı başına bir şiir…
'insandan esen rüzgar tarih burcudur /
taşa dönüşmüş zaman'.
Sırf bu dizeler üzerine bile saatlerce düşünebilir insan...
Sıkı şairdir Veysel Çolak. Denemeleri ve düzyazıları ise tadından yenmez.
Sevdiğim bir kalemi bu sayfalarda görmek keyif vericiydi…
anlamlı güzel dokunuşlar.
.
Bu şiir ile ilgili 57 tane yorum bulunmakta