İklimlerden iklimlere yayılan sessiz bir korku,
Şehirlerden geçip gecelerin gergefinde yıkanan bir uyku,
Titreyen düşlerin gölgesinde yol alan kimsesiz bir sorgu,
İnsanlığın kırılan sesinde yaşamaya çalışan ürkek bedenler,
İnsanlığın soğuk nefesinden yansıyan solgun kederler,
Sessizliğin oyulduğu bir ânın gölgesinde fısıldaşan zıtlıklar,
Yalnızlığın bir kan gibi aktığı damarlarda çırpınan sesler,
Köşebaşlarında ıssızlaşma ritüelleri,evlerdeki hınzır gülüşmeler,
Gönüllerden gönüllere karışan acemi bir portre,
Yalnızlığın aynasında kaç kere çarmıha gerildin bilinmez,
Yalnızlıksızlığın aksinde kaç kere döndü umudun yakarışa bilinmez,
Çarmıha ne kadar gerilirsen geril,dönemezsin benliğinin özüne,
Kaldırımların kuytusunda günlerce dolaşırsın beyhûde,
Yalnızlıksızlığın koridorunda kimsesizliğin kimselere erişmez,
Belirsizliğin sarnıcı görünür gittikçe silikleşen gölgenin içinde...
Kayıt Tarihi : 3.2.2020 15:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!