Dokunuyor gündüz, güneş, akşam ve suları
Dokunuyor ruhuma.
Zaman karasal bir yalnızlık
Bir hilebaz, göcebe bir masaldır
Oysa insan en çok kendisine ağlarmış.
Her hudutta bir sığınmacı kaptırdım dikenli tellere
Her yolun sonunda bir kavuşmanın parmaklarını uzattım dişli çarklara
Ağzı kıtlık görmüş kavimler geçti üstümden
Jeopolitik konumumdan utandım
Kirli ve yamalı
Sırtım dönüktü
İki defa inanmadım hançere
Baktım olmadı
Baktım göremedim
Kalkıp gelmek istedim
Geldiğimde çoktan ellerini yıkamıştı masal kahramanı
Yasak meyveyi ısırır gibi
Allah'ın huzurunu kaçırır gibi bir delta ovasında
Saçlarını yeni taramış
Kendini sokağa yeni atmış haklı bir isyan gibi
Sesini aradım,
İhtiyaçlıydım
Dönüp dönüp kendi ellerimi öptüm ayazda
Sustum
Ağladım
Sustum
Bağırdım
Herkesin öldüğü bir kent muharebesi bu sanki
Kuytusundan yeni çıkmış bir korkak gibi cesetleri çiğneyerek yürüyorum yeryüzünde
İzzet Bilici
Kayıt Tarihi : 10.1.2019 00:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!