Karanlık geceleri onlara sormak lazım,
Onlar bilir bu yalnızlığı, yalnız onlar.
Benimkisi de bir nevi öyle ya, alın yazım,
Bu laneti gece belediye lambasına bakan anlar.
Onu izleyenler, ona bakanlar,
Yani uyumayanlar istisnasız her gece.
Cümleler biter, kelimeler bir bir susar,
Dayanamaz artık kelimedeki hece.
Haykırır ışıklarını dışarı tek tek,
Hezeyan duygusu kadar eski bir yoldaş.
Cümlelere bak, cümleler söyleyecek,
Nasıl kurban edildik biz bu gecelere baş baş.
Sonra mum ışığı gibi sallanır lamba,
Rüzgar değil bu, bu aşk olsa gerek.
Yanmıştır usulca eski bir aba,
Aşık yemin eder: Kimse bilmeyecek.
Karanlık gece ve belediye lambası,
Yürüdüğüm yolun değişmez iki mukaddesi.
Nasıl ki her şair bilmez her mahlası,
Gerekmez sevgilinin de şairini bilmesi.
Yalnız bilsin artık sevgililer,
Bilsinler belediye lambasını.
Her şair gider, her şiir zamanla biter,
Ancak değişmeyecektir belediye lambasının yası
Kayıt Tarihi : 13.5.2014 19:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yalnızlığına küsen adam, gecenin bir yarısı, ufuğun ıssızlığında, belediye lambasının yanında karanlığı ve ışığı hissediyor. Aşkı, aşkın onu bıraktığı bu çıkmaz sokağı. Sözcüklerle oynamak zorunda kalıyor derken adam. Lamba da ona işık tutuyor, hem gerçekten hem mecazen. Neden sokak lambası değil de belediye lambası demeyin. Inanın bana, bunu ben de bilmiyorum.
TÜM YORUMLAR (1)