Gözlerin bir yağmur tanesi gibi düşüyor önüme, saçların dalgalar halinde kıyıma çarparken, sesin bir fırtına gibi beni ordan oraya savuruyor. Bastığın yerde güller bitiyor ve sular çağlıyor sanki ellerinde. Ben bekliyorum seni.
Ne de güzeldi öyle değil mi? Senle geçen her dakika, her saniye. Güzeldi fakat yoksun şimdi. Sensizim, yalnızım, üşüyorum. Sensizlik, koca bir şehirde ki sessizlik gibi. Dilim tutulurcasına bakarken yüzüne, en sevdiğin şarkıyı söyleyen ben değilmişim gibi.
Ben bekliyorum seni.
Vazgeçmek nedir bilmez hayallerim hep seninle süslenmişti, izlediğim her dizide sen vardın, ben vardım, biz vardık. Ve insanın okudukça okuyası gelen romanlar gibiydi aşkımız. Kapağında sen vardın, senin gözlerin vardı ama ben yoktum.
Ne olursa olsun ben yine de bekliyorum seni.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta