Bekliyorum…
Benliğini bırak, kendin gel !
Dert etme, güneş batsın, gün devrilsin.
Akşam olsun, karanlık çöksün.
Uzatalım ayaklarımızı, serin ve tuzlu sulara.
Boş ver saati.
Koştursun yelkovan akrebi.
Bakalım beraber dağların yükseldiği yere.
Gecenin karanlığını delerken ay; gökyüzünde,
Yıldızların altında, yakamozun yatağında …
Öylece, sessizce bakalım.
Bize, el sallayan deniz fenerlerine.
Bekliyorum…
Hüzünleri ardına bırak, kendin gel !
Hiç olmadığı kadar mutluluğa koşalım.
Tut elimden, yetiş bana.
Hiç olmadığı kadar hayatı yaşayalım.
Sanki yarınlar yokmuş gibi.
Sanki bugün, son günmüş gibi…
Çocuklar gibi, el ele.
Aşıklar gibi, dip dibe.
Yaşlılar gibi, göz göze.
Rüzgarda savrulan yaprak gibi.
Oradan oraya uçalım,
Ses etmeden kalabalıklara karışalım.
Kol kola, omuz omuza …
Aydınlık, yarınlara koşalım.
Bekliyorum…
Bugün olmadı.
Bugün, duymadın.
Bugün, gelmedin.
Bir gün …
Bir gün, gün batarken, kendin gel.
Bekliyorum !
Kayıt Tarihi : 1.6.2019 09:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
fizikciahmetinsiirleri.home.blog
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!