Bekleyişler Arefesindeyim - Garib Çoban

Bekleyişler Arefesindeyim - Garib Çoban

İnsanlara bir şey anlatmayı huy edinmiş, kimsenin sırrını tutamayan, kendisine saygısı olmayan, özel şeyleri bile paylaşan insanlara gerçekten hiçbir konuda saygım yok.
Herkes kendi değerini kendi belirliyor.
Her neslin imtihanı farklı. Bahtımıza zor bir zaman, zor bir imtihan düştü.
Sonuna kadar yürüyenlerden olmak zorundayız.
Vazgeçenlerden veya isyan edenlerden değil.
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.

Koşullar ne kadar kötü olursa olsun, her kışın ardı bahardır.
Uyanmak zor iş!..
Garip ve kimsesiz olmak miskin, zavallı acınası bir halde olan değildir.
Aksine; hadise ve olay karşısında hakperest; en zorlu virajlarda sakinliğini koruyan.
Musibet ve belalar içindeyken kader önünde teslimiyetçi.
Kalben 'Hu' diyen, kendini unutmuş hak yolcusudur.
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.

Geldin ya şems vakti gönlüme, bitmesin artık bahar.
Bir gönül inceliğidir karşılıksız sevmek.
Bir insana sarılarak değerli olduğunu hissettirmek.
Şems vakti duada adın geçtiğinde canım benim, bilir misin canım dediğimde içimden canımın çıkıp sana koştuğunu duyarım hep.
Yıllar geçtikçe bir şehrin her mahallesi, her sokağı bir hatırayı, bir karşılaşmayı, bir hüznü, bir mutluluğu çağrıştırır.
Sen kokmayan gülü n'eyleyim?..
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.

Seven gönüllerin sesini duymayanlar işgal ediyor kendini.
Kuşlar dans ederken görülenleri deli zannediyordu.
Nasıl ki kırılan bir bardağı yapıştırsan da eski güzelliğine kavuşamaz, kalp de böyledir.
Toplumun ahlâk sorunu olduğu üzerine hemfikiriz.
Elbette bu durum ticarete, siyasete, akademiye ve hemen bütün sahalara sirayet ediyor.
Bilgimiz arttı, ama zekâmız artmadı.
Bu yüzden yeni fikirlere karşı tıpkı eski çağların karanlık dönemlerindeki insanlar gibi dar kafalı ve yetersiziz.
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.

Bilgide zenginleştik, ama bilgelikte zenginleşemedik.
İçsel arayış, doğruluk ve yürek ister ve bu, zor ve tatsız bir durumdur.
Ne pahasına olursa olsun çoğumuz bundan imtina eder ve kolay olanı seçeriz.
Ama gelin görün ki bizi ızdırabımıza götüren şey tam da budur.
İnsanlar elimizin ve dilimizin şerrinden emin değillerse.
Ve bize güvenmiyorlarsa, bir sorunumuz var demektir.
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.

Duvarlara tırnak geçirerek tükeniyor ömrümüz.
Duvarların haberi yok bizden ve tırnaklarımız paramparça.
Yaşadığın zaman nedir?..
Nereden geldin ve nereye gitmektesin?..
Üzgünüm ama satır aralarında unutulan nesilleriz biz.
Dilerim kendi hikâyelerimizi de yazabiliriz.
Hem de çok ciddi bir sorun!..
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.

Çünkü iman kalbin meselesidir, görülmez, kimseye dokunmaz.
İslam ise görülen bir şeydir.
Belirtisi de emniyettir, doğruluktur, güzel ahlaktır.
Yeni bir peygamber daha gelmeyeceğine göre, derhal aklımızı başımıza almamız gerekiyor.
Silinip gidiyoruz hayattan, varolmaya fırsat bulamadan.
Rabbim bizleri insanın insafına bırakmasın.
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.

İçinde bulunduğumuz durumu başka türlü izah edemezdim.
Nereye koyarsanız koyun bu cümleyi, yerindedir.
Yalanıyla, hırsıyla, doyumsuz iştahıyla insanın insafına kaldık.
Her eşyanın bir tamircisi vardır.
Ama kırılan bir gönlü eski haline döndürebilecek usta yoktur.
Sis dağılınca kötü sandıklarınız iyi, iyi sandıklarınız kötü kimseler çıkabilir.
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.

Puslu havada tarafgir olmaktansa, kendi yolunuzu tercih etmenizi öneririm.
Nasıl ki tahtaya çivi çakar sonra pişman olur sökersin.
Ama tahtada izi kalır.
Dünyada hiçbir şeyin sahibi değiliz.
Kendi canımızın bile.
Neyi elde ettiysek hep emanet
Sevgiler, saadetler, kederler, mal ve mülk emanet.
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.

Hepimiz mülteciyiz, belki de sürgünde.
Ne yazık ki birçoğumuz bunun farkında değil.
Hangi halde olursak olalım.
Ümidimizi koruyalım.
Çünkü daha son kapı açılmadı!..
Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarıverir. Talâk-1)
Kırma kulun kalbini, yapacak ustası yok.
(Y.ed - Şems Vakti Albümü)