Bir kapı vardı. Hiç açılmayacağını bilmeme rağmen, parmak uçlarımı dokundurduğumda oluşan o hafif titreme ile yaşıyordum. O kapı, aslında kapı değil, geçişsiz bir anıttı. Karşısında saatlerce duruşum bir mimari eylemdi; duvarları sabırdan, tavanı unutulmuş nefeslerden örülü bir yapı inşa ediyordum. Gelen giden yoktu, sadece kapının ahşabına sinen yitik zamanın kokusu vardı. Ben bekledikçe kapı daha da sağlamlaşıyor, daha da anlam kazanıyordu. Oysa beklediğim şeyin gelmekle ilgisi yoktu, sadece o kapının önünde kendim olma ihtimaliydi. Ve bir gün, kapıyı değil, o mimariyi terk ettim. Çünkü anladım ki, beklemek bir fiil değil, bir iç mekândı.
O kadar güzel bir yüzdü ki
Gelip geçici olamazdı
Ya da bir resimdi çizilmiş yastığıma
Onunla hep
Devamını Oku
Gelip geçici olamazdı
Ya da bir resimdi çizilmiş yastığıma
Onunla hep



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta