Ben mi gezdim çölleri,
Ben miydim aranıp duran.
Ben mi deldim dağları,
Kimdi tabuların kapılarına dayanan.
Bir basamaktan aşağıya,
Ben miydim yuvarlanan?
Nehir kıyısındaki suya,
Kimdi ayağı kayan?
Hasretinden gözleri kör olan,
Yâr diye inleyen...
Binbir belaya atlayan;
Hakiki sevdayı bilen, anlayan,
Bendeki aşk mıydı dönen devran?
Mecnun mudur sevdayı keşfeden,
Tek aşık Ferhat mıdır?
Bir ömür bekler gibi sabreden,
Yılları dakika dakika sayan mıdır?
Yırtınsa gönül ve dökse içindekileri,
Köz gibi düşüp pırıl pırıl saçılsa;
Altında uzayıp giden kökleri,
bir hamlede çekip çıkarsa...
Yoksa! .. Yoksa sabır mıdır sevdayı hakettiren,
Yâr diye bilinmeyeni bekleten?
Boşa mıdır vakitten geçen;
Koca bir hiç midir?
Var elbet bir cevabı yaradanın,
Kimler gelmiş, kimler göçmüş şu dünyadan?
Birer ikişer isimleri kalmış sevdalıların...
Bir senin, bir benim adım,
Eksik olsun masallardan.
Ben sabırla beklerim müjdeyi haktan.
Nam, şöhretse sana kavuşmam,
Ben Mecnun olurum, sen Leyla'm! ..
Kayıt Tarihi : 3.5.2008 03:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!