Önce yıldızları topladım avucuma bir bir,
Sonra, sadeliğini seyrettim gökyüzünün.
Ve ayın tek başına kaldığı andaki halini.
Adımladım bu gece, tek başıma yolları.
Bekliyordu sarmak için azrailin kolları
Bir elimde süpürge bir elimde kürek
Savrulan umutlarımı süpürdüm, emekleyerek.
Hepsini doldurdum yan cebime.
Ağzını gözyaşımla diktim, sökülmesin diye,
Söküldü!
Mil çektim gözlerime, yaş dökülmesin diye.
Döküldü!
Bileğime sardım hayallerimi, bükülmesin diye.
Büküldü!
Beynimde çalkantılar, üstümde bulutlar.
Aklımda bitmeyen curcunası, soruların
Çetrefil simamda mat tablosu yalnızlığın
Ve sensizliğin gönlüme saplanan sancısıyla
Kıvrandım durdum!
Yüzyıllık çınar gibi, baştan aşağı gururdum.
Kapıldım yokluğunun esintisine de, savruldum.
Ben ki; kor ateşler içimde, öylece yürürdüm.
Gel gör ki, gözlerinin bir kıvılcımında kavruldum.
Sırtıma vurulan, ayrılıktan yapılmış semer.
Belime bir piton gibi dolanan, hasretten kemer.
Hatıralar sülük gibi, yapışmış kanımı emer.
Elimde mazi denen masat, nefretimi bilerim.
Kıymak için hayata, en zayıf anını beklerim.
Kayıt Tarihi : 5.7.2006 15:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!