Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Her şey bana seni hatırlatıyor
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bazen beklenen gelmez daha hayırlısı gelir . Yani gelmeyen de de hayır olabiliyor bazen. Şairim kalemine sağlık
valla çok uzun yazmışsın be dedecik okuyamaya tenezzül bile edemem, çünkü temcit pilavı gibi her gün aynı şeyleri yazıp duruyorsun.
bu sayede sadece EGO ORGAZMI yaşıyorsun,
kimseye "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." yapmiyorsun yani (;
hatta dinden soğutuyorsun çarıklı dindar ((:
Daha önce de dediğim bay kefere rumuz, biz burada gerçekleri dile getirerek başkalarının yapmadıkları bir vazifeyi ifa ediyoruz ki bunun adına, "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." deniyor. Bu yaptığımız amel, bizzat Rabbimizin bize farz kıldığı bir emridir ama bunu ilim ehli olmayanlar bilmezler. Bir kısmı bileseler de, "BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN." felsefesiyle hareket ederler ama bilmezler ki bu tavır münafıkane bir tavırdır ve sahibini nar-ı cahime attırır. İşte bu çok mühim vazife muattal kalmasın diye, karıncanın Nemrut'un ateşini söndürme gayretine benzer bir gayretle cidal-i manevimize devam edip gidiyoruz. Yoksa, daha önceki kavimlerden aynı yanlış tavrı sergileleyenler nasıl helak edildi ise bizler de helak oluruz. Yani bay kefere rumuz, biz sadece tebliğ vazifemizi ifa ediyoruz. Velev onu sayfa yöneticisi arkadaş nahoş bulup silip atsa da, malum peygamberlerin bile görevleri apaçık bir tebliğden ibaretti. Hidayet vermek Rabbimize aittir.
Sadece Namaz niyaz ve dua mü'minleri mesuliyetten kurtaracak olsa idi, bunu ilk evvela peygamberler yaparlardı ama onlar öyle yapmayıp, hayatları pahasına bu tebliğ işine ölene dek devam etmişlerdir. Peygamberlerin varisleri olan ilim ehli olan gerçek müslümanlar bu görevi ifa etmeleri gerekir ki biz de hem namaz niyaz işlerimizi hem de bu kudsi vazifemizi karınca kararınca yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ayrıca biz, çarıklı Müslüman değil, ayakkabılı bir Müslümanız. Sizin gibi kefere hayranları onları çarıklı bir hayata layık görseler de, Hamdolsun ki Rabbim bizleri o dönemlerden halas edip daha müreffeh bir hayata kavuşturmuştur.
valla çok uzun yazmışsın be dedecik okuyamaya tenezzül bile edemem, çünkü temcit pilavı gibi her gün aynı şeyleri yazıp duruyorsun.
bu sayede sadece EGO ORGAZMI yaşıyorsun,
kimseye "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." yapmiyorsun yani (;
hatta dinden soğutuyorsun çarıklı dindar ((:
Daha önce de dediğim bay kefere rumuz, biz burada gerçekleri dile getirerek başkalarının yapmadıkları bir vazifeyi ifa ediyoruz ki bunun adına, "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." deniyor. Bu yaptığımız amel, bizzat Rabbimizin bize farz kıldığı bir emridir ama bunu ilim ehli olmayanlar bilmezler. Bir kısmı bileseler de, "BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN." felsefesiyle hareket ederler ama bilmezler ki bu tavır münafıkane bir tavırdır ve sahibini nar-ı cahime attırır. İşte bu çok mühim vazife muattal kalmasın diye, karıncanın Nemrut'un ateşini söndürme gayretine benzer bir gayretle cidal-i manevimize devam edip gidiyoruz. Yoksa, daha önceki kavimlerden aynı yanlış tavrı sergileleyenler nasıl helak edildi ise bizler de helak oluruz. Yani bay kefere rumuz, biz sadece tebliğ vazifemizi ifa ediyoruz. Velev onu sayfa yöneticisi arkadaş nahoş bulup silip atsa da, malum peygamberlerin bile görevleri apaçık bir tebliğden ibaretti. Hidayet vermek Rabbimize aittir.
Sadece Namaz niyaz ve dua mü'minleri mesuliyetten kurtaracak olsa idi, bunu ilk evvela peygamberler yaparlardı ama onlar öyle yapmayıp, hayatları pahasına bu tebliğ işine ölene dek devam etmişlerdir. Peygamberlerin varisleri olan ilim ehli olan gerçek müslümanlar bu görevi ifa etmeleri gerekir ki biz de hem namaz niyaz işlerimizi hem de bu kudsi vazifemizi karınca kararınca yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ayrıca biz, çarıklı Müslüman değil, ayakkabılı bir Müslümanız. Sizin gibi kefere hayranları onları çarıklı bir hayata layık görseler de, Hamdolsun ki Rabbim bizleri o dönemlerden halas edip daha müreffeh bir hayata kavuşturmuştur.
Daha önce de dediğim bay kefere rumuz, biz burada gerçekleri dile getirerek başkalarının yapmadıkları bir vazifeyi ifa ediyoruz ki bunun adına, "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." deniyor. Bu yaptığımız amel, bizzat Rabbimizin bize farz kıldığı bir emridir ama bunu ilim ehli olmayanlar bilmezler. Bir kısmı bileseler de, "BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN." felsefesiyle hareket ederler ama bilmezler ki bu tavır münafıkane bir tavırdır ve sahibini nar-ı cahime attırır. İşte bu çok mühim vazife muattal kalmasın diye, karıncanın Nemrut'un ateşini söndürme gayretine benzer bir gayretle cidal-i manevimize devam edip gidiyoruz. Yoksa, daha önceki kavimlerden aynı yanlış tavrı sergileleyenler nasıl helak edildi ise bizler de helak oluruz. Yani bay kefere rumuz, biz sadece tebliğ vazifemizi ifa ediyoruz. Velev onu sayfa yöneticisi arkadaş nahoş bulup silip atsa da, malum peygamberlerin bile görevleri apaçık bir tebliğden ibaretti. Hidayet vermek Rabbimize aittir.
Sadece Namaz niyaz ve dua mü'minleri mesuliyetten kurtaracak olsa idi, bunu ilk evvela peygamberler yaparlardı ama onlar öyle yapmayıp, hayatları pahasına bu tebliğ işine ölene dek devam etmişlerdir. Peygamberlerin varisleri olan ilim ehli olan gerçek müslümanlar bu görevi ifa etmeleri gerekir ki biz de hem namaz niyaz işlerimizi hem de bu kudsi vazifemizi karınca kararınca yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ayrıca biz, çarıklı Müslüman değil, ayakkabılı bir Müslümanız. Sizin gibi kefere hayranları onları çarıklı bir hayata layık görseler de, Hamdolsun ki Rabbim bizleri o dönemlerden halas edip daha müreffeh bir hayata kavuşturmuştur.
Daha önce de dediğim bay kefere rumuz, biz burada gerçekleri dile getirerek başkalarının yapmadıkları bir vazifeyi ifa ediyoruz ki bunun adına, "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." deniyor. Bu yaptığımız amel, bizzat Rabbimizin bize farz kıldığı bir emridir ama bunu ilim ehli olmayanlar bilmezler. Bir kısmı bileseler de, "BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN." felsefesiyle hareket ederler ama bilmezler ki bu tavır münafıkane bir tavırdır ve sahibini nar-ı cahime attırır. İşte bu çok mühim vazife muattal kalmasın diye, karıncanın Nemrut'un ateşini söndürme gayretine benzer bir gayretle cidal-i manevimize devam edip gidiyoruz. Yoksa, daha önceki kavimlerden aynı yanlış tavrı sergileleyenler nasıl helak edildi ise bizler de helak oluruz. Yani bay kefere rumuz, biz sadece tebliğ vazifemizi ifa ediyoruz. Velev onu sayfa yöneticisi arkadaş nahoş bulup silip atsa da, malum peygamberlerin bile görevleri apaçık bir tebliğden ibaretti. Hidayet vermek Rabbimize aittir.
Sadece Namaz niyaz ve dua mü'minleri mesuliyetten kurtaracak olsa idi, bunu ilk evvela peygamberler yaparlardı ama onlar öyle yapmayıp, hayatları pahasına bu tebliğ işine ölene dek devam etmişlerdir. Peygamberlerin varisleri olan ilim ehli olan gerçek müslümanlar bu görevi ifa etmeleri gerekir ki biz de hem namaz niyaz işlerimizi hem de bu kudsi vazifemizi karınca kararınca yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ayrıca biz, çarıklı Müslüman değil, ayakkabılı bir Müslümanız. Sizin gibi kefere hayranları onları çarıklı bir hayata layık görseler de, Hamdolsun ki Rabbim bizleri o dönemlerden halas edip daha müreffeh bir hayata kavuşturmuştur.
Daha önce de dediğim bay kefere rumuz, biz burada gerçekleri dile getirerek başkalarının yapmadıkları bir vazifeyi ifa ediyoruz ki bunun adına, "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." deniyor. Bu yaptığımız amel, bizzat Rabbimizin bize farz kıldığı bir emridir ama bunu ilim ehli olmayanlar bilmezler. Bir kısmı bileseler de, "BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN." felsefesiyle hareket ederler ama bilmezler ki bu tavır münafıkane bir tavırdır ve sahibini nar-ı cahime attırır. İşte bu çok mühim vazife muattal kalmasın diye, karıncanın Nemrut'un ateşini söndürme gayretine benzer bir gayretle cidal-i manevimize devam edip gidiyoruz. Yoksa, daha önceki kavimlerden aynı yanlış tavrı sergileleyenler nasıl helak edildi ise bizler de helak oluruz. Yani bay kefere rumuz, biz sadece tebliğ vazifemizi ifa ediyoruz. Velev onu sayfa yöneticisi arkadaş nahoş bulup silip atsa da, malum peygamberlerin bile görevleri apaçık bir tebliğden ibaretti. Hidayet vermek Rabbimize aittir.
Sadece Namaz niyaz ve dua mü'minleri mesuliyetten kurtaracak olsa idi, bunu ilk evvela peygamberler yaparlardı ama onlar öyle yapmayıp, hayatları pahasına bu tebliğ işine ölene dek devam etmişlerdir. Peygamberlerin varisleri olan ilim ehli olan gerçek müslümanlar bu görevi ifa etmeleri gerekir ki biz de hem namaz niyaz işlerimizi hem de bu kudsi vazifemizi karınca kararınca yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ayrıca biz, çarıklı Müslüman değil, ayakkabılı bir Müslümanız. Sizin gibi kefere hayranları onları çarıklı bir hayata layık görseler de, Hamdolsun ki Rabbim bizleri o dönemlerden halas edip daha müreffeh bir hayata kavuşturmuştur.
Daha önce de dediğim bay kefere rumuz, biz burada gerçekleri dile getirerek başkalarının yapmadıkları bir vazifeyi ifa ediyoruz ki bunun adına, "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." deniyor. Bu yaptığımız amel, bizzat Rabbimizin bize farz kıldığı bir emridir ama bunu ilim ehli olmayanlar bilmezler. Bir kısmı bileseler de, "BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN." felsefesiyle hareket ederler ama bilmezler ki bu tavır münafıkane bir tavırdır ve sahibini nar-ı cahime attırır. İşte bu çok mühim vazife muattal kalmasın diye, karıncanın Nemrut'un ateşini söndürme gayretine benzer bir gayretle cidal-i manevimize devam edip gidiyoruz. Yoksa, daha önceki kavimlerden aynı yanlış tavrı sergileleyenler nasıl helak edildi ise bizler de helak oluruz. Yani bay kefere rumuz, biz sadece tebliğ vazifemizi ifa ediyoruz. Velev onu sayfa yöneticisi arkadaş nahoş bulup silip atsa da, malum peygamberlerin bile görevleri apaçık bir tebliğden ibaretti. Hidayet vermek Rabbimize aittir.
Sadece Namaz niyaz ve dua mü'minleri mesuliyetten kurtaracak olsa idi, bunu ilk evvela peygamberler yaparlardı ama onlar öyle yapmayıp, hayatları pahasına bu tebliğ işine ölene dek devam etmişlerdir. Peygamberlerin varisleri olan ilim ehli olan gerçek müslümanlar bu görevi ifa etmeleri gerekir ki biz de hem namaz niyaz işlerimizi hem de bu kudsi vazifemizi karınca kararınca yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ayrıca biz, çarıklı Müslüman değil, ayakkabılı bir Müslümanız. Sizin gibi kefere hayranları onları çarıklı bir hayata layık görseler de, Hamdolsun ki Rabbim bizleri o dönemlerden halas edip daha müreffeh bir hayata kavuşturmuştur.
Daha önce de dediğim bay kefere rumuz, biz burada gerçekleri dile getirerek başkalarının yapmadıkları bir vazifeyi ifa ediyoruz ki bunun adına, "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." deniyor. Bu yaptığımız amel, bizzat Rabbimizin bize farz kıldığı bir emridir ama bunu ilim ehli olmayanlar bilmezler. Bir kısmı bileseler de, "BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN." felsefesiyle hareket ederler ama bilmezler ki bu tavır münafıkane bir tavırdır ve sahibini nar-ı cahime attırır. İşte bu çok mühim vazife muattal kalmasın diye, karıncanın Nemrut'un ateşini söndürme gayretine benzer bir gayretle cidal-i manevimize devam edip gidiyoruz. Yoksa, daha önceki kavimlerden aynı yanlış tavrı sergileleyenler nasıl helak edildi ise bizler de helak oluruz. Yani bay kefere rumuz, biz sadece tebliğ vazifemizi ifa ediyoruz. Velev onu sayfa yöneticisi arkadaş nahoş bulup silip atsa da, malum peygamberlerin bile görevleri apaçık bir tebliğden ibaretti. Hidayet vermek Rabbimize aittir.
Sadece Namaz niyaz ve dua mü'minleri mesuliyetten kurtaracak olsa idi, bunu ilk evvela peygamberler yaparlardı ama onlar öyle yapmayıp, hayatları pahasına bu tebliğ işine ölene dek devam etmişlerdir. Peygamberlerin varisleri olan ilim ehli olan gerçek müslümanlar bu görevi ifa etmeleri gerekir ki biz de hem namaz niyaz işlerimizi hem de bu kudsi vazifemizi karınca kararınca yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ayrıca biz, çarıklı Müslüman değil, ayakkabılı bir Müslümanız. Sizin gibi kefere hayranları onları çarıklı bir hayata layık görseler de, Hamdolsun ki Rabbim bizleri o dönemlerden halas edip daha müreffeh bir hayata kavuşturmuştur.
Daha önce de dediğim bay kefere rumuz, biz burada gerçekleri dile getirerek başkalarının yapmadıkları bir vazifeyi ifa ediyoruz ki bunun adına, "EMR-İ BİR MA'RUF VE NEHY-İ ANİL MÜNKER." deniyor. Bu yaptığımız amel, bizzat Rabbimizin bize farz kıldığı bir emridir ama bunu ilim ehli olmayanlar bilmezler. Bir kısmı bileseler de, "BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN." felsefesiyle hareket ederler ama bilmezler ki bu tavır münafıkane bir tavırdır ve sahibini nar-ı cahime attırır. İşte bu çok mühim vazife muattal kalmasın diye, karıncanın Nemrut'un ateşini söndürme gayretine benzer bir gayretle cidal-i manevimize devam edip gidiyoruz. Yoksa, daha önceki kavimlerden aynı yanlış tavrı sergileleyenler nasıl helak edildi ise bizler de helak oluruz. Yani bay kefere rumuz, biz sadece tebliğ vazifemizi ifa ediyoruz. Velev onu sayfa yöneticisi arkadaş nahoş bulup silip atsa da, malum peygamberlerin bile görevleri apaçık bir tebliğden ibaretti. Hidayet vermek Rabbimize aittir.
Sadece Namaz niyaz ve dua mü'minleri mesuliyetten kurtaracak olsa idi, bunu ilk evvela peygamberler yaparlardı ama onlar öyle yapmayıp, hayatları pahasına bu tebliğ işine ölene dek devam etmişlerdir. Peygamberlerin varisleri olan ilim ehli olan gerçek müslümanlar bu görevi ifa etmeleri gerekir ki biz de hem namaz niyaz işlerimizi hem de bu kudsi vazifemizi karınca kararınca yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ayrıca biz, çarıklı Müslüman değil, ayakkabılı bir Müslümanız. Sizin gibi kefere hayranları onları çarıklı bir hayata layık görseler de, Hamdolsun ki Rabbim bizleri o dönemlerden halas edip daha müreffeh bir hayata kavuşturmuştur.
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta