Bekleyen ve Beklenen- Garib Çoban

Engin Demirci
947

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Bekleyen ve Beklenen- Garib Çoban

Bekleyen ve Beklenen - Garib Çoban

İki insanın karşılaşması, iki kimyasal maddenin teması gibidir.
Bir reaksiyon gerçekleşirse, ikisi de dönüşür.
Şems ve Mevlana.
Ve efsunlu, keşifli rastları.
Biri rind biri zahid.
Tetikleyen Şems, tetiklenen Mevlana.
Yakan Şems, yanan Mevlana Şems...
Şems'in namlu gözleri, namlu sözleri.
Ve Mevlana'nın yüzündeki o afallamış bakış, o haz dolu hayret.
Ve âşkın ihtizaz dolu o tepkimesi.
Bazı bağlar, bazı insanlar dönüştürür.
Değişim değil, başkalaşım değil, kendini kaybediş hiç değil.

Dönüşüm!..

Ve her şey olanın, bir şey olarak tecellîsi yani görünümü yalnızca zıddını da zuhûra getirerek ve çift kutuplu yapıda, ikili birli olarak ortaya çıkabilir.
Çektiğimiz acı, aşağısız bir yukarı istemekten, hep güneş ışığı aramaktan, kesintisiz mutluluk ummaktandır.
O tepkimeden sonra iki kişi de asla aynı kalamaz.
Sonunda hiçbir şeye şaşırmamayı öğrendiğimiz yerde.
İzi büyük sürprizlerin beklediğini her zaman biliyordum.
Hayat böyle felsefî, estetik, zihinsel, uhrevî dönüşüm geçiren muhteşem ikililerle dolu.

Seni dönüştüren insanı bul.

Nereden geldik?..
İnsandan ölümlü yankımalar duyuyorum.
Nereye gidiyoruz?..
Şems vakti bir çiçek girer odanıza, harabe olduğunuzu unutursunuz.
Ve onu dönüştüreceğin.
Ve orada!..
Ve onda tekâmül etmekten, yanmaktan, kül olmaktan, daha üst bir ben olmaktan sakın korkma!..
Mesafeyi sen ayarla, unutulmayı koydum.

Duruyor Eski Ses

Hayır, filmin tasarımı böyle değil.
Arzuladığın her şeyi elde etmek.
İşte bu cennet değil mi?..
Herkesi anlamaya çalışmaktan vazgeç, önce kendini anla.
Karşılıksız sevgi, kendimize hikayelerimizi anlatmaya devam etme şeklimizdir.
Aslında bundan daha büyük bir cehennem yoktur.
Bize cennet diye anlattıkları, sürekli tatmin edilen bir arzunun hüküm sürdüğü yer olsa olsa ateştir.
Hem sürekli bir ferahlık, genişleme ya da sürekli bir zevk olsaydı, bu artık hiç de zevkli olmazdı.

Belki de tükenmişimdir.

Eğer sonsuza kadar süren bir orgazm olsaydı, bu hızla acıya dönüşürdü; tıpkı malum reklamlarda erektil disfonksiyon ilaçları için uyardıkları altı saatlik tehlikeli ereksiyonlar gibi.
Eğer 24 saat boyunca çikolatalı kek yemek zorunda kalsaydınız, beş dakika boyunca keyif veren şey bir saat içinde muazzam bir acıya dönüşebilirdi.
Sürekli zevk diye bir şey yoktur.
Olsaydı da hiç zevkli olmazdı.
Çiçek açar ve sonra kapanır.
Kıvrılıp yorganın altına saklanmaktan keyif duyarız.
Bazen kapanmak bazen de açılmak isteriz.
Umut belki de gelecek sayfadadır.

Kapatma kitabı

Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağız.
Filmlerden keyif alıyoruz.
Eğlencelidirler hatta aydınlatıcı bile olabilirler.
Bâzen kendimizi bir hikâyenin içinde kaybetmek isteriz.
Bu hayatta her şeyin bir açıklaması yok.
Deliler şeyhinin dediği gibi!..
Açıklanamayandan kaçmalısın.
Temel atmayacağın yeri kazmamalısın.
Her şey sana besmelenin sırrıyla gönlümde bir oda vermemle başladı.
Ama her filme iyi ve kötü, gözyaşı ve gülücük, korku-komedi-dram yerli yerince serpiştirilmiştir ki seyir zevki bu çeşitlilikten gelir.

Aklına gelen başına gelir

Sürekli genişleme ya da sürekli farkındalık diye bir şey yoktur.
Güzel olan her şeyi güzel bir vakte saklayacağım, derdim bir zamanlar.
Ne var ki hayatta güzel vakitler pek azmış.
Artık güzel bir mısra görsem, bir müzik dinlesem en zarifinden.
Kalbime dokunan söz duysam ya da samimi insanlarla karşılaşsam, onları bırakmıyorum.
Çünkü vakit dar.
Evinizi cici putlarla ağzına kadar doldurmuş bile olsanız.
Hayatınız dışarıdan kusursuz bir tablo gibi görünse de.
Eğer vaktiyle bir travma yaşamış.
Ve bunu gömüldüğü yerden kazıp çıkarmamışsınız, karşılıksız sevemezsiniz.
Ve güç bela inşa ettiğiniz her şeye yaralarınızın gölgesi düşüyor.

Hayır demeyi öğrendim.

Karşılıksız seven insanlar kendilerinden emindirler.
Bir hayat amaçları vardır.
Aile ve ilişkilerine değer verir.
Kimliklerine, dış görünüşlerine ve yaşam öykülerine sahip çıkarlar.
İlerici değerleri benimser, hatalarını açık iletişimle çözerler.
Engin gönüllerdir, bu yüzden doğallıkla dikkat çekerler.
Ve herhangi bir genişleme deneyimi her zaman uyanık yaşamın rüya gibi filminin, yansımalar.
Kontrolüm dışındakiler, kontrol edebildiklerin.
Ve görünüşler dünyasının bir parçasıdır.
Hiçbir şeyin katı ya da sabit olmadığını, her şeyin boş olduğunu, var olan tek şeyin birlik olduğunu gerçekten gördüğümüzde.
Artık hayatla savaş halinde değiliz.

Her zaman uyanık olmaya çalışmıyoruz.

Olmam gereken yerden çok uzaktayım.
Yalnız bir adamım ben, birde cehennem.
Belki de yoruldum, bilmiyorum.
Vuslat mı hasret mi adını sen koy.
Öyle karışık!..
Bekleyenler için zaman çok yavaştır.
Putlarından korkanlar için, çabuk.
Ağıt çekenler için, uzun.
Ölümü sevenler için, için çok kısa.
Ama karşılıksız sevenler için zaman sonsuzdur.
Hiçbir şeyi çözmese de, zorluklara bizi yenemeyeceğini söylemenin bir yolu olan sarılmaları seviyorum.
Ne kadar kötü ve fakir olursa olsun.
Her yaşamın sonsuzluğa layık anları vardır.
Öyle yabancıyim ki, dünyalık putlarıyla yaşayanlara.
Ey sevgili, herkes bu meydana bir zafer için gelir.

Yolcuyuz, yoldayız.

Amma yolun neresindeyiz, bilmeyiz.
Gerçek olan herşey önce hayal edildi!..
Bir'den geliriz, bir'e gideriz.
Ben ise sâde sana yenilmek için geldim.
Söylesem kelâmım gelmez takrîre.
Nerede olursan ol!..
Seni unutabileceğimi ve bunu istemediğimi bilmek isteyeceksin.
Hepimizin zaman makineleri var.
Bazıları bizi geri getirir ve buna anılar denir.
Bazıları bizi ileri götürür ve buna rüya denir.
Ruhsal sıkıntıların kaynağında, anlamsız insanlarla anlamlı ilişkiler yaşama isteği ve çabası yatar.
Bu aralar kendime bile gelemiyorum.
Gel gönül ârif ol haddini bil sen!..
Ancak bu keşfi aradığınız her yer, çok uzaktadır.

Değişim çağının gizi.

Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın başından başlayabilirim.
Ne hoş bir güzelliği vardır; hafif adımlarla, dünyadan gülümseyerek geçenlerin.
Kimseye bir kötülüğü dokunmadan yaşayanların, onurlu bir yaşamı seçenlerin.
Onlara adadığın ve zamanla onlara ait olduğuna inandığın o yüce sevgi.
Senin kalbinin rahminden doğdu.
Yüce olan senin kalbindi.
Bana sevgiyle baktığını hissettim.
Bu kesinlikle benim icat ettiğim bir sevgiydi.
Sevgiden uzak, kendi putları arasında uzun süren bir ölümdür, yalnızlık.
Yollar uzun, ömür kısa.
Zıt gönüller bir araya geldiğinde ilahi bir şey olur.
Her meseleye cevap veren, her gördüğünden bahseden, her bildiğini anlatanı görürsen anla ki cahildir!..
Bu kadar endişe ettiğim gelecekte, belki de yokumdur.

Uyandır beni ölülerden!..

Öyle yaşarız biz de, hep veda ederek.
Çünkü sevdim, ben kalbiyle yaşayanlar zümresindenim.
Bu kaçıncı insan suretinde bahçe gördüm tarumar?..
Etrafında kimseler yoktur diye,
Yalnızsın zannetme:
Hiç kimse yoktur ki üzerinde; bir koruyucu, bir denetleyici olmasın. Târık-4)
Çer, çöp kıymeti olmayan, putperestlerle doldu ortalık.
Yanlış insana misafir olduysan kalmayı değil kalkmayı bileceksin.
Yas, sevme cesareti gösterenlerin ödediği bedeldir.
Sevmek çok güzel şey rastlarsan erbabına.
Bunu başarmak için yapacağınız her şey, çok fazla ve çok geçtir.
Allah bir iş için seni istediğinde, seni o işe hazırlar.

Ruhun nerede uyuyor?..

Başladığımız yerdeyiz!..
Sen şems vakti aklımdaki karmaşa, teheccüt vakti gönlümdeki huzursun.
Size nasıl davranacaklarını insanlara siz öğretirsiniz.
G/özlerinde bir hikaye v-ar.
Çok fazla aşktı.
Gidişi, çok büyük, çok karmaşık, çok kafa karıştırıcı, riskli, verimli ve acı vericiydi.
Sevgim verebildiğim kadarı, benim için uygun olandan daha fazlasıydı.
Her şey biter, insanlar değişir, hayat devam eder.
Beni özledikleri yere dönmeyi bilmiyorum.
Ama gönlümün seni bekledikleri yere ulaşmayı biliyorum.
O kadar uzakta değiliz!..

Allah’ım!…
Bir bekleyiş içinde olanlara, beklediklerini nasip et.

Aynı yaratıcıya dua ediyoruz.
Bugün kendinize mutluluk sözü verdiniz mi?..
Ne oldu sana garib çoban, zira bu yakından bile yakındır bahtiyâr olmaya.
Şah damarından yakın sana, sen sandığından bile çok daha yakındır, vesselam..
(Y.ed - Aklıma Takılanlar Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 18.10.2024 22:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca, insanlardan uzaklaşmakta bulursun. (İmam Ali k.v.)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    Şah damarından yakın sana, sen sandığından bile çok daha yakındır, vesselam.

    YANİ HEMEN HEMEN
    Ene'l Hak GİBİ BİRŞEY..

    Bereket biliyoruz ki: İsimlerin
    tecellisi ve birer cilve, birer ayna
    gibiyiz. Mübaşereti var ama
    umur'u hasiyeden münezzeh
    Mana-ı İsmine değil mana-i harfine
    teması var.

    TEBRİKLER SAYIN DEMİRCİ

    Cevap Yaz
  • Mehmet Tevfik Eltas
    Mehmet Tevfik Eltas

    Allah bir iş için seni istediğinde, seni o işe hazırlar...
    Çok keyif alarak kendisini okutan harika dizeler.

    Kutlarım Üstadım
    Sağlık ve afiyet dileklerimle
    En içten selam ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    "Fazlası zarar
    Azı karar" derdi, eskiler...

    Haklılardı,
    Biz anlayana kadar
    Çektiğimiz acılar,
    "Hep haz, hep heyecan"

    Azap verirdi, bir yerden sonra,

    Öğrendik
    Katlanarak!

    O nedenle
    "Beklenmeye değmeli,
    Beklenenler..."

    Tebrikler Engin Bey.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Engin Demirci