Bekleyen, Beklenen Ve Bir De Bekleten...

Neydi beklenen ve kimdi bekleyen
Farkında olmaksızın beklediğini farkeden...
Bilinmeyen; nereden gelindiği
Kestirilemeyense hiç mi ama hiç;
Neyin beklenildiği ve nereye gidileceği...
Bilmeden bekleyen ben, bir de sen!

Oldu bitti, uçurumun kenarında bitti
... Ne bitmişti ne de başlamıştı henüz aslında...
İt ürümez, kervan yürümez
Dibi görünmez o nokta,
İlahi ferman bu olsa;
Sen orda, ben orda...

Ne bir adım ileri ne de geri
Gitmiyor, gidemiyor gönül eri
Ne öte ne de beri...
Nedendir bilmiyor gelinen yeri,
Bırak gelinen yeri
Hatırlamaya çalıştıkça
Varılması muhtemel yeri
Umulan, hayal edilen o yeri;
O vakit duruyor düşünce çemberi
Anlamıyor, anlayamıyor
Bu uçurumun kenarı neyin nesi, kimin yeri...

Dönüp baktığında:
Görünen yok, duyulansa
Ayaklarının altından kayan
Dipsiz ufka kollarını açarak koşan,
İşte onun sessiz çığlığı;
Bir kum tanesinin sessizliği yaran haykırışı...

Beklemeyi bekliyor artık
Neyi beklediğini bilmeden bekleyen
Tahmin bile edemezken...
Gözlerinde küçük de olsa bir kıvılcım,
Yanaklarında bir tebessüm,
Belki de kum tanesinin haykırışı
Sessizliği yaran süzülüşüyle
Ufka yol alışı...

Bekleyen, ben ya da sen
Senle ben bir beden, sen benden ben de senden...
Beklenilense neyi beklediğimizi bilmeden;
Var, var elbet onu da bir bilen;
Öyle bir "bir" ki, bilen ki
Bilmeyi dahi bize veren ki
Ne eşi ne de benzeri var,
Sade ve sadece
Eşsiz ve benzersiz olduğunu bilenleri var,
Neyi beklediğimiz bir bilen "O" var...

Sen varsın, ben varım
Bir de beklediğimiz bilen ve bekleten;
O, var...
O, bekleten, beklemeyi bize öğreten
O ki her şey onda, O her şeyde
Bütün sır da burda, gerisi hep palavra...
Neyi beklediğini dahi bilmeden bekleyene
Bundan büyük teselli mi, müjde mi var
Beklemeyi beklerken tek bunu bilsin o kadar:
O var... Allah(c.c.) var...

Varlıkla yokluk arası bir muvazene...
Heple hiç arası bir çizgi...
Ölümle yaşam arası bir denge...
Cennetle cehennem arası
Kıldan ince kılıçtan keskince,
Uçurumun kenarında beklenildikçe:
Göreceğiz varlık mı yokluk mu,
Yoksa efsane solukluluk mu?
........................................
Uçurumun kenarındayız hızır...