Varsın sessiz isyanım, bekleyişim, umarsız olsun.
Boynu bükük asiliğim, burukluk girdabı çaresizliğim.
Kuş uçumu günler, yine varılmazlarda bedenim.
Yalnızlığım ve tüm ruhumla orada bekleyeceğim…
Hava yine kararacak, ağaracak, gün dönecek,
Mevsimler dönecek, kır çiçekleri de dönecek,
Belki ben bile döneceğim, ama sen dönmeyeceksin.
Bileceğim, sessiz çığlıklarımla ama yine bekleyeceğim…
Çoraklıkta başkaldıran kır çiçeklerini seyredeceğim,
Koparamayacak kadar çok sevdiğini düşüneceğim,
Kıskanacağım! Ama biliyorum, dayanamayacağım,
Göz pınarlarımla yeniden sulayacak, bekleyeceğim…
Sensizlikte seni yaşamanın kabusuna uyanacağım,
Göz kırpmadığım gecelerde bir deli mavi arayacağım,
Saçlarınmışçasına Hazar’ın dalgalarını tarayacağım,
Bir yakamoz ışıltısında gözlerinin izini, bekleyeceğim…
En hazin sonbaharlara inat, sararan yapraklarda,
Tutacağım saçlarını boşluğa uzanmış ellerimde,
Unutacağım, en bildiğim ne varsa, belki adımı da,
Ama rehin yüreğimde hep yaşatacak, bekleyeceğim…
Hisli şarkı gibi söylerdin, sesin titrer, titrerdi gönül telim.
Esrik, sarhoş uçarken, sorardım kendime, Rabbim,
Bu uyanık rüyam, böylesi sevgi hakkım mı benim?
Vermiştim götürmedin, kaldı yaralı yüreğim, bekleyeceğim…
Artık hoyrat çiçek koparmıyor, umursuz koklamıyorum.
Sen hep söyler, bıktırası sorar, ben tutsak susardım,
Duyuyor musun kır çiçeğim? Bak artık ben de söylüyorum,
Kıskandığım çiçekleri de, seni de hep sevecek, bekleyeceğim…
Kayıt Tarihi : 11.5.2010 18:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!