ONU BEKLERKEN
Gözlerinle buluşmaklığımdan ibaret anlık bir hevesti benim için..
Odama dolmuş gün ışığını, çöken bir zifirinin kovacağından eminim çünkü..
Çünkü ben seni ne altın bir gerdanlıkta ne de çocuksu bir glüşte aradım...
Gözlerimi kapayınca buldum seni.
Ama yorgun ama bitkin ama umutsuz..
Açınca gözlerimi seni kaybetmekten korktum...
Şimdi uzat bana ellerini, ırmak olup akayım parmakların arasından
Güneş olup gözlerinin derinliğini anlatayım kainata
Rüzgar olup eseyim, zuleyhanın mahremiyetini, yusufun kutsallığını
Ferhatın azmini, mecnunun geçtiği çöllerden umudu getireyim sana
Kabullenmek zordur yanlızlığı bilirim.
Ve yinede en süslü mısralarla seni söylerim.
Kalıba döksen yüreğimi senin olan kaç uzvum daha çıkar ortaya
Bir söylesem, yorgan,yastık şu taş, ve şu uçan kuşlar, neler anlatır sana
Delirmektemiyim, yoksa akıl uçurumundan sularınamı düşmekteyim...
Son baharın düşüreceği en son yaprak gibi çaresiz
Buharlaşan bir suyun son damlası gibi umutsuz bekliyorum seni...
Kayıt Tarihi : 26.3.2009 10:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!