Basittir bir yolculuğu anlatmak;
Beklemeyi anlamaktan.
Yolculukta biraz hüzün vardır;
Biraz da uzaktan uzağa görünen yolcular.
Bu kadar kolay değildir işte beklemek!
Anlaşılmaz bir ağıt önce seyreder seni;
Tepeden tırnağa.
Öldüremezsin geceleri…
Öldüremezsin omzundaki yükleri.
Sonra biletini kesersin günün.
Yüreğin kırık döküktür.
Bir sonraki gün, sabahın erken saatinde;
Asarsın umutlarını iplere,
İbreti alem görsün diye.
Bir başka gün toplarsın kurumuş umutlarını,
Yerine yenilerini açarsın.
Bazen moralin bozulur.
Bazen zaman oyun oynar,
İki satır sitem yazıp,
Birkaç pencereden bakıp,
Uzaklara uçarsın.
“ Madem o gelmedi, ben getireyim.” Dersin.
Sonra insan denen kaktüslerin dikeni batar.
Sonra kıpırdar içinde bir şeyler.
Tırmanırsın yükseklere…
Tırmanırsın…
Düşünürsün!
Bir anda iki damla göz yaşı düşürürsün.
Yeter mi iki damla göz yaşı beklemeye?
Yetmez tabi.
İşte o zaman da;
Her şeyi baştan düşünürsün.
Kayıt Tarihi : 12.3.2009 20:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!