Konuşmak, anlatmak, sabahın rüzgârına bırakmak kendini, çocuklar gibi dedim. Pencere gibi, umut gibi, kuşların ötüşü, nane, sümbül gibi. Ben konuştum sen sustun. Dinlemedin bile. Neden bir ben duyuyorum içimdeki şu yalnızlığı, şu hıçkırığı, şu boğuntuyu, şu gözlerimde hiç eksilmeyen tozu kederi bilmedim. Kimse bilmedi.
Zaman geçti, sular duruldu, bulutlar dağıldı. Kuşlar geri döndü. Güneş gitti, ay bilmem kaç defa döndü durdu kendi etrafında ama tamamlandı sonunda. Eksildikçe tamamlandı. Bir sen dönmedin. Gelmedin. Sesin eksik kaldı şu yalnız çorak köhne ömrümde. Beklemek çok acı. Ağrılı, sancılı. Geçen gün bir salıncak kurdum rüyamda evimizin bahçesine. Sen uzaklara gidince orada oturup bekleyeyim diye. Ben şimdi orada, o salıncağın üzerinde bekliyorum seni, bir gün dönersin diye.
Kayıt Tarihi : 31.7.2025 22:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!