Bekleme labirentinde ışık
Saklanır duygu yoğunluğunda
Ana tanrıçalar toprak olur
Tunca döker insan suretini
Hep kendini anlatmak için
Ne heykeller yapılmış, ne taşlar oyulmuş
Ne kafalar uçurulmuş kılıç kılıç
Ne gözyaşı toplamış avuç
Suç yürekteki uçan sevinçte
Suç atardamarların içindeki kanda
Söyleyemeden susmuş taş tanrıçalar
Şekiller susmuş, kazılan taşa toprağa emek
Ve bende susacağım çığlıklarımın dehlizinde
Bahara taşıyamadan sevdayı
Çeperlerini vura vura aşk
Son yorgun kanatlarını da bırakarak semaya
Nasıl düşerse yer çekimi kuralları gibi
Maddenin düşüşü gibi ağır sevdalar
Can kalmamış canan kalmamış hayallerde
Bir yeşermiş umut tamamen kuruyacak
Bekleme labirentlerinde seni
Saatler susacak son enerjisini kullanarak
Enerjiler tükenecek karanlık akşamlarda
Şarkılar tükenecek tana ulaşamadan
Bitmek karanlıklar içinde kaybolmaktır
Ana tanrıçaların taşlaşmış biçimlerinde
Kazma vurulmuş gibi yüzyıllar sonra
Yüzyıllar sonrasının yorganları altında
Bekleme labirentim olsun diye suskun yüreğim
Ebedi bir kumsalda zaten kırılı küreğim
Kayıt Tarihi : 8.6.2006 15:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ertuğrul Şakar](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/06/08/bekleme-labirentlerinde.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!