Çarpık kentlerin köhne ve soğuk semtlerinde
Oyun bilmeyen çocukların minik , soğuk ellerinde
Çatlak duvarlarının kırık pencere önlerinde
Seyyah gibi bekledim gelmedin
Öğlen uykusunun , sarı kış güneşinde
Ocakbaşı ruhumun , titrek kor ateşinde
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,