Sanki daha yeni bir şey olmuş gibi; ”boykot edelim, almayalım,yakalım,yıkalım “diye palavra sıkmaya çoktan başladık.Artık daha birkaç gün eylemler yapılır; Fransız bayrakları yakılır, Fransız parfümleri sokağa dökülür, sloganlar atılır “KAHROLSUN FRANSA” diye. Aradan bir hafta on gün geçsin de gör saman alevi gibi söner gider tepkilerimiz.
Uzun menzilli devlet politikalarımız olmadığı müddetçe de bu musibetler devam ede gelir.Halbuki; ” bir musibet bin nasihattir” iken, maalesef bize bin musibet bile tesir etmemektedir.Çağlar ötesine yönelik ÜLKÜLERİMİZ olmadığı içindir ki,hep atlama tahtası gibi kullanılırız.
Atatürk’ten sonra Türk dış politikasını hep gayri Türk unsurlar belirlemişlerdir.Haklı olduğu halde hep haksız duruma düşürülmeye çalışılan Türk devletini yönetenler ne zaman;
“TÜRK’ÜN DOSTU YİNE ’TÜRKTÜR.”Maalesef Türk’ün ananevi dostu yoktur…” diyen bir Gazi Mustafa Kemal gibi düşünebileceklerdir.
Perşembenin gelişi Çarşambadan belli iken ve yıllardır dünya kamuoyunda aktarıla kotarıla getirilen ermeni meselesi nihayet AB üyesi bir büyük ülkenin meclisinde ezici bir oy çokluğuyla kabul gördü.
Biz daha önceleri “hayır Ermeniler soy kırıma uğramadı,onlar Rus ve Fransız üniformaları giyerek uzun zamandan beri beraber yaşadıkları komşularına tecavüz edecek kadar alçaklaşan bir güruhtu” diyebildik mi?
Esas itibarıyla Ermeni mezalimiyle ilgili olarak yazılan kaç tane bilimsel tez hazırlayıp da sunabildik dünyaya?
Hangi enstitüyü açabildik?
Hangi düşünce kulübümüzü kurabildik?
Lobicilik faaliyetlerimizi geliştirip,dünya medyasında sesimizi ne kadar duyurabildik?
Hangi ilim adamına destek olup da yapılacak iftiraların önünü kesecek “belgeseller” hazırlattık?
.
Hangi filmi çekip da dünya kamuoyuyla paylaştık?
Biz ancak;
Sibel Bilmem ne isimli fahişeye Antalya Film Festivalinde altın portakal ödülü veren zihniyetti alkışladık.
Yalan mı?
Şu Türk’ün ekmeğini yiyip de yine Türk’e söven ağzı yamuk Orhan’a karşı eylem yapan Kemal KERİNÇSİZ gibi bir kahramana bile hakaret eden yazar çizer,siyaset adamı değil miyiz?
Bu kampanyaların ardı arkası kesilmeyecektir. Sırada Pontus, Süryani ve kürt yalanları oylanacaktır bu medeni(!) Avrupa ülkelerinin meclisinde.Zaten Avrupa Parlementosunun Türkiye raporlarında da ermeni soykırımının yanı sıra “Pontus ve Süryani soykırımını da tanıyın” talimatı yer almaktadır.Kendilerince haklı gerekçeleri de var nasıl olsa; kapılarımızda “AB…AB…” diye meleyen siz değil misiniz? Hele de koskoca “Nobel ödüllü Orhan Pamuk” dahi böyle söylüyor ve Fransa’da ki o aşağılık oylamayla aynı gün ödül verilen yazarı hararetle tebrik eden sizin Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı ise bundan daha doğal ne olabilir ki.”
Türkiye artık aklına başına toplamalıdır.
Artık:” AB değil, Türk Birliği” demek zorunluluğumuz vardır.
Kendi özümüze dönmedikçe burnumuz daha çok sürtülecektir.
Sevgili dostum, arkadaşım, Basın Birliği Başkanı Kemal ÇAPRAZ:”Fransa uyuyan devi uyandırmıştır,belki de ileride uyanışımıza sebep oldu diye Fransa’ya teşekkür bile ederiz.”diye yazmış.
İnşallah öyle olur sevgili Kemal Çapraz…
İnşallah Türk titreyerek kendine döner…
İnşallah AB’ye al atını……dediğimiz günler yakın olacaktır…
Sözlerimi o büyük devlet adamı,eşsiz deha sahibi Gazi Mustafa Kemal’in aşağıdaki sözleriyle noktalıyorum.
“DÜŞMAN KİM VE HANGİ MİLLETTEN OLURSA OLSUN BENCE AYNIDIR”.
Dursun Elmas
Kayıt Tarihi : 14.10.2006 20:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Dursun Elmas](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/14/bekle-daha-neler-gelecek-onumuze.jpg)
Yüreğine sağlık,umarım payımıza düşeni alırız.
Saygılarımla.
Öğretmenim, duyarlılığınızı kutluyorum
Sağlıcakla kalın
Kaleminiz daim olsun
Neferi
diyebiliyorsak ne mutlu bize
Allah yardımcımız olsun
Vatanı perişan edenler birgün utanacak inşallah
selam ve duam ile
Saygılar...
TÜM YORUMLAR (10)