Dillerde cümleler birikti,
Söylenecek çok söz var...
Susturulmuş kelimeler,
Kelepçelenmiş diller...
Haykırırsın düşüncelerini,
Özgürlüğe dair her şeyini...
Karşı gelirsin zalime,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Günümüz olaylarına tepki şiiriniz için kutlarım.
Zaman bu zaman çocuk ,daha ne bekliyorsun,atı alan geçsin mi Üsküdar'ı ,çekiniyorsun deyil mi ,diğerleri gibi güneşi görmemekten...................sevgi ile kalın.
Bekle çocuk,
Sakla söylenmemiş kelimelerini
Bu ülkeyi babasının çiftliği sanan diktatörlerin suratına
Zamanı geldiğinde haykıracaksın...
Haykıracaksın çocuk...
Bekle şimdi... CESARTİNDEN DOLAYI KALEMİNİZİ KUTLUYORUM ÜSTAD ELİNE SAĞLIK SAYGILARIMLA
'Dillerde özgürlüğe dair,
Aydınlığa, güneşli günlere dair türküler biriktir çocuk...
Dur söyleme şimdi'
duyarli yüreginizi ve cesaretli kaleminizi kutluyorum
Atamızın gençliğe hitabesinde Birgün istiklal ve cumhurriyeti müdafaa mecburriyetine düşersen vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şereatini düşünmeyeceksin!! diye devam eden nutkunu şimdi tam anlama ve algılama zamanı dır. sayın Doğan Şiirinizde aynı ahval hakim cesur kaleminzi kutlarım saygılarımla
Ortaya atılacak ve harcanmayı göze alabilecek çocuk kalmadı sanırım. Biri yüz metresini en iyi koştu hayatın .. Biri celladı oldu kendinin ve idam sehpasını kendi tekmeledi. Diğeri bedeniyle bütün Mazlum'ların ruhu oldu zalimlerin yanacak ruhu kalmamışken..
Ve aydın dedikleriniz idi ortaya atılacak çocuk bırakmayan..
Aşkola çocuklar, aşk ola.. önce sola, sonra sağa, sonra tkrar sola..
ve bir maratonun en zor kısmı 119. metresidir; inanmadınız mı? o zaman bir çocuğa
adını sorun mutlaka !!
gün gelir bu işler tersine döner hiç bir güç baki kalamaz
aydın insanlar artık sağda ve sol da pasifize ediliyor
herkes zan altında bırakılırken şu bizim KERİZ FENERİ ne alemde soran yok
bu kadarda olmaz diyorum artık avrupa kıtasının en büyük yolsuzluğu gündeme gelmezken
konuşanlara anında baskı politikası ve damga basılır
beleş makarna ve kömür zihniyetli insan doluyken bir şeyler beklemekte boş aslında
saygılarımla
güzel şiirinize tebrikler, yüreğiniz daim olsun
tam puan
Sevgili Kazım Doğan ;
Güzel ve anlamlı şiirini ve yüreğini kutlarım ...
Bu ülkede her dönem bir kazan kaynamakta, değişik tariflere göre de yemek pişirilmektedir.
Ama buna rağmen ne yazık ki açlar ordusu her geçen gün azalacağına artarken, birilerinin de göbekleri şiştikçe şişmektedir. Ve ilginç olan o göbeği şişen birilerinin soylarının aynı olmasıdır.
Bugünlerde geçecektir elbet ve bir başka moda deyimle gün dönecektir . Ve belki de ilk kez o kaynayan kazanın içine doğru malzeme o yeni günle birlikte atılacaktır .
Kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta