Sevmek, nedir bilmiyordum
Seni görünce anladım
Göz göze geldiğimiz anda
Sana gözlerim borçlandım
Ateş, nedir bilmiyordum
Şu dünyanın düzeni
Elbette var gizemi
Saatlerce düşündüm
Bulamadım gerçeği
Gece gündüzü siler
Müzikle hastalığı gideren bir Milletiz
Azıcık düşünürsek bak nelere kadiriz
Beşerin dertlerini ancak biz gideririz
Tarihi okumakla gerçeği öğreniriz
Ruhu hasta olanlar hiçbir yola gidemez
Nazlı olan bu kalbim
Beklemekten güverdi
Kalbimin kapısını
Kimse çalıp girmedi
Şu leziz dudaklarım,
Kanat sesi
Uçmağa çalışan
Şu alem-i sükuneti bozan
Dikkat et uyan!
Bu demektir ki
Ya sana yaklaşan bir Aslan
deniz suyunu içtiler
uzun bir zaman
dedikleri gibi
“kana, kana”
içtiler!
sanki susuzlukları bitecekti!
Dilimi dikeceğim kötü sözler düşmesin
Gülümü keseceğim kötü gözler görmesin
Arı’yı savacağım peteklerden bal gelsin
Döndüm arzu halcıya seven seveni bilsin
Bir dalı kesmiş isem gürbüzleri gelecek
İnce bellisin yarim
Tatlı dillisin yarim
Sen benden kaçar idin?
Kalbime nasıl girdin?
Leylaklar baharda gonca, gonca açarlar
Senin sevgin kalbimde yavaş, yavaş taht kurar
Gök kızıl deniz azmış neyleyim ben onları
Gözüm görür, gönlüm ister senin sevgi baharını
Gönlümün sedasını ve derenin akışını
Dinle yarim karar ver içlerinden birini tanı
Yayaların, arabaların, uçakların seyrüseferlerine derler TRAFİK
Bilirsiniz trafikte vardır üç ışık
Çitayı görmüş karaca gibi zınk diye duracaksın, kırmızı ışıkta
Taarruza kalkacak asker gibi hazırlanacaksın sarı ışıkta
Mahmuz yemiş at gibi koşacaksın yeşil ışıkta
HAA!
Bu kaçıncı mesajım bir türlü size ulaşmadı.Kutluyorum Cumhuriyet Şiiri için! ...Saygılar
Nevzat Bilgiç
Sizi kutlarım Şair.Ruhun, duyguların ve yapın için... Var ol!
Saygılarla
Nevzat Bilgiç
Sizi kutlarım Şair.Ruhun, duyguların ve yapın için... Var ol!
Saygılarla
Nevzat Bilgiç