Bir halkın uyuduğu zamanda
Günün tan attığı yerdeyim
Yorgun ve yalnızım uzun bir yolda
Bir güvercin uykusu gibi ürkek adımlarım
Tanıdık geliyor dost yüzlü çiyanlar
Demirkazık güneyde
Ayak izlerimi tanır bu şehrin taşları
Çünkü satır satır okudum bu şehri
Adım adım dokudum her caddesini
Akşamüstü gezdim bütün sokaklarını
Yoksulluk konuşlanmıştı köşe başlarına
Cehalete açılıyordu kapılar
Söylesene Ey Bilge
Bu cendere neden boğmadı bizi?
Yaşamak mı baskın geldi yoksa biz mi yüzleşmekten kaçtık?
Ey Bilge
Yürek zifirisi nasıl geçer ?
Sevgi mi ekmeli sevgisizliği mi yenmeli?
Uçsuz bucaksız bir umut ormanındayım
Mevsim şimdi sonbahar
Birer birer kopuyorlar
Yere değen düş kırıklığı oluyor
Dalında kalan çürüyor içten içe hasret oluyor
Bir yürek fırtınası esiyor sonra
Ben bu yola tek çıktım
Yüreğimi elime alıp çıktım
Karanlık ve puslu bir havada çıktım
Ay ışığım olmadı hiç
Rüzgara direnen bir mum gibiydi umudum
Ben onu takip ettim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!