Ben bir gece bekçisiyim.
Bilirsiniz, geceleri beklemektir işim.
Günün ardı sıra, kararırken sokaklar
Benim vazifem de işte böylece başlar.
Babalar eve dönmüş, perdeler inmiştir artık.
Ayak sesim, düdüğüm, baş başa kaldık.
Pencerelerde sönmeye başlayınca bir.bir.
İşte bekçi baba, artık gece senindir.
Her yarım saatte bir, saatimi kurarım.
Bazan mehtaba çıkar, saatlerce dalarım.
Mehtabım, yıldızlarım var artık benim.
İçimde bir huzur, sokak sokak gezerim.
Gecenin sessizliğini bir fayton sesi yırtar.
Faytoncu iner, bir kapıyı çalmaya başlar.
Çalar çalar, bir daha bir daha çalar.
Pencereden bir baş uzar,.-Hayrola, ne var.
Bakışlar sertleşir, göz kapakları hafifleşir.
Bir sevinç çığlığı kopar, hasretler birleşir.
İşte yine bir ayak sesi; postacıya benziyor.
Yine bu mahallede, başka kapıya gidiyor.
O da zile dokundu; kapıyı çaldı.
Aralanan kapıdan uzun bir kol uzandı.
Aman Allah ım. Telgraf, hayırdır, inşallah.
Evladım, yavrum, komşular, yetişin eyvah!
Uyku sesi, kahkaha, acı feryatlar,
Uzun bir geceden sonra şafak sökmeye başlar.
Behcet Gültekin Ertan
Kayıt Tarihi : 5.2.2009 12:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!