BAŞIMIZIN KENTİ ANKARA...
Ne kadar da grisin Ankara böyle,
Soğuk
ve
yabancı...
BİL Kİ
Solmuşsa rengin, atmışsa benzin,
Bil ki dert ciğerde ' yaradır ' oğul ...
Karlar silmişse ardından izin,
Bil ki her gün diğerinden 'karadır' oğul ...
DAMLA
Yaşam döngüsüne inat aynı yere gelemiyorum bir türlü...
Sürekli başladığım yerden uzağa
daha uzağa seyr-ü sefer halinde yüreğim
ve
EY FANİ
Bir 'leyl' olur gönlüm güneşe hasret.
Tıkanır nefesim, Rabbim yardım et.
Farketmiyor mekanlar, içimde gurbet.
Bir sen mi çarmıhtasın Ey Fani sabret...
GECEM
kalem görmesin yüzüm
virgüller dökülür
kısa ömürlü virgüller
büyür göz bebeklerim
GÖZLERİM
Uzaklara dalar
çok uzaklara...
bir çizgidir artık...
bir varmış..
GRİ EVLER
ateş yağıyor bu gece gökyüzünden
ve hepsi aynı renk evlere düşüyor...
gri evlere
İNSAN
İnsan dört mevsim, kâh kış, kâh yaz.
Dökülür şavkı, yarı kara, yarı beyaz.
Topu topu beş gram; dert, sitem ve naz
Bir yanı ahlak divanı, bir yanı düzenbaz.
İNSAN İŞTE
insan garip, insan bir aczin timsali
yine de efendi sayar kendini mêvali
sorsan ilim deryası herşeyden muttali
Insan işte, boya küpü envai çeşit her hali
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!