Gönlüm bir kez sana tutuldu Behram!
Bir kezde, bin kez yandım ben.
Yüreğimin boşluğundan, gözlerinin fezasına,
Elinin değdiği kapı kollarından,
Sesinin haresine kadar...
Tepeden tırnağa sevdim seni.
Gelmeyişine hiç isyan etmedim.
Sabrımı senle sınadım.
Umudumu tazeledim her rüyanın ucunda.
Gecenin zifirisinde aklımda yine sen.
Coşkun çağlayan nehirlerde,
Bir neyzenin nefesinde sen.
İçime işliyorken her bir harfin,
Eşyanın hükmünü yitirdiği evrenden tutta,
Esîr'e kadar...
Buldum yokluğunda seni.
Hiç oluyor kelimeler Behram!
Efsaneler yazamadım sana beni bağışla.
Başımda koparken kıyametler,
İstersen bir fidan dikeyim adına.
Başımda koparken kıyametler,
Kül Tigin' den bi̇r yazıt isteyelim uygarlığına.
Ve sonra Timur'un filleriyle arşınlayalım arzı.
Arz edelim şamanlar çalmasın tefleri.
Bütün ozanlar seni dinlesin.
Şimdi bütün şiirler senin sesin.
Taş kesilir devler gözlerine bakınca.
Ve Japon efsanesi değildir ejderhalar .
Hele Yunan mitolojisi hiç değildir.
Can bulur ateş iki dudağının arasında.
Davetkâr bir gayya kuyusudur gözlerin.
Ve dahi,
Bütün alevler sana doğrudur Behram!
Nâr sensin.
Sevde Betül Karabacak
Kayıt Tarihi : 24.8.2025 01:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!