Akışına bırakmak istediğim sular
Kapanmasın diye dua ettiğim yaralar
Eğer gözkapaklarım ağırlaşırsa
Uykum gözümden akar...
Ve eğer sen beni unutursan
Kalbim onarılmaz darbeler içinde kıvranır...
Konuşsak ya senle,
Arkadaş olsak,
Anlasak birbirimizi.
Sevgili olmaya yeltenmesek hiç.
Ya da hoşumuza giden buysa eğer;
Karşıdan bakışmalarımız kesişse.
ölüpte dirileceğim saatlerin esaretinde yaşıyorum.
zamanın kurtaramayacağı,
vaktin hiç yetmeyeceği
bazen de geçmeyeceği…
geleceğe dair umutlarım var benim;
cama bıraktığım kırıntılarla birlikte,
Kısır bir ananın evlatlarıyız biz;
Üvey...
Geleceği geçmişine tapulanmış.
Belli ki;
Sütüne kan karıştırılmış.
Bana sorarsan eğer;
-Ki sormazsın bilirim.
Yalnızlık kadar acıdır aşk,
Solmuş bir çiçek kadar acınası,
Ölü bir beden kadar tiksindirici,
Bir akbaba kadar acımasız...
Acımadan bırakıp gittiğinden bu yana
Kar yağıyor şakaklarıma
Ben donup kalıyorum.
Konuşamıyorum çok istesem de
Sessizliğimde boğuluyorum
Ben seviyorum sen sevmesen de
Hayat bana ne çirkin oyunlar oynuyorsun?
Neden geç geliyor erken beklediklerim...
Ya da neden erkenci geç gelmesi gereken misafir?
Geçmişin tozlu raflarında neden yok olması gereken isim?
Azabın en enfesi kabirde değil midir?
Ya cennettir ya cehennem gidilecek en nihayet yer...
Git, günışığına nefret kusarken aynalar;
En derin uykularda boğularak çekilsin yüreğin.
Aferin.
Sana karşı içten tebriklerdeyim.
Bir kapıya daha kendini dönemez eyledin.
Beyaz duvarlar hastalıktan başka bir şey getirmez.
Sonra hasta kokar her yer.
Sonra daha beyaz olur insanlar...
Sonra soğuk olur, çok soğuk olur.
Bilinmeyen şehirlerin zemherileri gibi olur.
sormak gerekir bazen kendine
gerçekten kendin misin diye
bazen bulamadığında kendini kendinde
fallarda aradığında,
yine de bulamadığında.
farkedersin yanlış kalplerde iz sürmekte olduğunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!