Memurla işçisi köylüyle esnaf
Dul ile yetimi emekli çok saf
Yüzde ikilik zam olurmu insaf
Sorunca keyfini bozar Vekilin.
Çiftçi kan ağlıyor kurak tarlası
Ne ile meşgulsün söyle bileyim
Susadım sevgine nasıl söyleyim
Ölmek gerekirse söyle öleyim
Anla ne olursun anla birtanem.
Başımın derdidir bu büyüyk sevda
Gözümden akacak yaşım olsada
Hıçkırık boğsada yorgun bedenim
Ruhuma inceden acı dolsada
Sormayın kader bu dostlar üzgünüm.
Bir umut beklerken tükendi nefes
Kırk yılda bir başın taçlanır senin
Keyfinden çok fazla gamın var gönül
Her günün gözyaşı elemli başın
Ne kadar üzüntün derdin var gönül.
Yuvasız kuş gibi dallar gezersin
Gönül dergahında tezgah var ise
İğneye ipliğe hacet varmıdır
Ihvanla sohbete meram var ise
Buluşmak bahane hacet varmıdır.
Sohbeti hoştur nas-ı ıhvanın
Dua etsin diye kulların
hasta edersin.
İnim inim inler feryad ederler.
Zira!
İnlemeyide feryad etmeyide kabul eden Sensin.
Herkes arar derdine derman,
Siyah zülüflerin sırma saçların
Yanağın süslemiş kara benlerin
Mühür gibi, fettan humar gözlerin
Kirpiğin ok gibi yaralar beni.
Yürürken narinsin ceylan bakışlım
Dokunsa ellerin derin yarama
Ecel gelmiş ise derman arama
Derdimin ilacı sende var ama
Bilmezsin haberin yokki sevdiğim.
Bu aşkın sevdanın yar’dır ilacı
Sevmişim diyerek edersin figan
Nedendir feryadın anlat bileyim
Hani nerde senin aziz sevdiğin
Yalancı sevdaya yürek ne yapsın.
Vefasız insanlar ne anlar aşktan
Yalan şiirlere konu ettiğin
Ah çekip türküler yaktığın yalan
Umutla yoluma her gün baktığın
Ağlayıp gözyaşı döktüğün yalan.
Sevgiyle başlayıp hasretle biten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!