Bedirhan'a Mektup Şiiri - Davut Yeşilyurt

Davut Yeşilyurt
62

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bedirhan'a Mektup

Ben ve bedirhan
İki kardeş
İki yaralı ceylan,
Uzak olsak ta birbirimizden
Hep tek atar kalbimiz.
Kimsecikler anlamaz halimizden
Ama yalan yok ara sıra bizde anlaşamazdık.
Bir araya gelince yakarız üzüntüleri
Neşemiz eksilmezdi.
Hatırlarmısın Bedirhan istanbul’a gelişini
Hep Almanya derdik,
Başka çare yok derdik,
Gideceğiz derdik.
Ve hani hatırlarmısın birlikte işe girmiştik
Bunu tarih yazacaktı,
İnanamamıştık.
Hamal olmuştuk Karaköy caddelerinde,
O sokak senin bu sokak benim.
Sözde akrabaydı
Ama yabancıdan yabancıydı Ahmet ağabeyimiz.
Deli emin,ca’far ,pamuk prenses ve daha niceleri,
Patron cimri,
Patron gaddar,
İşçiler kardeş patron kalleş sloganları dilimizden düşmezdi.
Ama hoştu,
Ama güzeldi
Birlikteydik o bize yeterdi.
Alışmıştık sabah on da gitmeye
Akşam dokuz da çıkmaya,
Patron gibiydik anasını satayım
Ama dokuz da çıkmayı saymasak.
Her kes bizden çekinirdi,
Piskopattık.
Sen hep sallardın yani san’atkardın
Ben hep susardım yani garibandım.
Ben tezgahtar hamal
Sen patron hamal.
Üstü açık arabalarımız vardı cip misali,
Ara sıra malları devirirdik
Islanırdı koliler paramparça olurdu.
Hani hatırlarmısın adres sorarlardı,
Bilmezdik,
Ama bilmemek yakışmazdı bize
En azından öyle bellemiştik.
Verdiğimiz adres yanlış çıkınca kavgaya tutuşurduk.
Bir de senin deli eminle depoya gidişin vardı,
Sen korkardın
Ben gülerdim.
Zalım bütün işi sana yaptırırdı.
Hele bir an var ki onu unutamam
Prensesin Bedri kardeş deyişi
Ve yüreğinin ağzına gelişi.
Senin adını bilmezdi
Onun için bütün işlere beni çağırırdı.
Ve hatırlarmısın bütün müşteriler bizi patron bilirdi.
Yanlış anlama sakın
Senin sallamandan değil,
Giyiniş tarzımızdan.
Keskin ütülenmiş takım elbise
Ve iri boncuklu tesbihler yeterdi her şeyi anlatmaya.
Peki hatırlarmısın
ceketli kravatlı kolilerle boğuştuğumuzu.
Bir çağ kapayıp bir çağ açmıştık,
Müşteriler esirimiz olmuştu,
Biz değil onlar taşırdı kolileri.

Ve hani namaza gidişim vardı
Bir iki saat dönmeyişim,
Ancak namazda dinlenebiliyordum.
Ve senin cigara molan vardı
Yeterdi..

Aman mısto’yu unutmayalım alınır sonra,
Birlikte halay çekişimiz
Ve ardından tornavida pense fırlatışımız.
Eve giderken de rahat durmazdık.
Önce fıstık alırdık
Sonra muz,
Otobüse varana kadar yerdik,
Otobüste terör estirirdik
Ortalıkta misket bombaları
El bombaları
Silahlar uçuşurdu.
Bir de kendimizi turist yapışımız vardı
Karşımızdakine arapça sövüşümüz
Ve onunda arap çıkması vardı.
E haliyle kızlara bakardık
Yüz vermeyince otobüstekileri dolduruşa getirirdik
Hep birden kızardık onlara.
Sonra takipler
Sonra
Sonrasını kalem yazmaz..

Çabucak kaynaşırdık insanlarla,
Senin en büyük dostun
Yüzünü dahi görmediğin cd satan kırmızı ayakkabılı çocuktu.
Sonra Ahmet ağabeyimizin hayır kuruluşlarına yaptığı milyarlarca yardımlar.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi sana yaptığı büyük kıyak,
Açıklama yapıldığında yer yerinden oynamıştı,
‘’seni hayrıma ramazan ayında memlekete göndereceğim’
Değişi vardı.
İnanamadık.
Ama hayır sever kişiliğinden bekliyorduk.
İki maaş ikramiye,yol parası ve cabası.
Ama nerden bilirdin ki
Dönüşü olmayan bir yolun yolcusu olduğunu..

Sen gittin kış geldi,
Zordu bilirim
Sensiz koca ve zalım bir kış geçirmek.
Özledim seni
Herhalde sende özlemişsindir beni,
Unutulmaz elbet geçirdiğimiz o günler
Duydum ki nişanlanmışsın
Hayırlı olsun.
Alamanya hayalide sayende suya düştü.
Eh bilirsin bende askerim,
Vatan bize muhtaç
Kollarını açmış bekliyor bizi
Gidiyorum
Elbet dönerim,
Kim bilir;
Sivil hayatta hiç rastlamadığımız
Hiç tanışmadığımız insanlığı asker ocağında buluruz.
Tanışırız ,kaynaşırız.
Kardeşim mürekkebim bitti bitecek
Sana hayatında başarılar
İşinde hayırlı kazançlar dilerim.
Sen mutlu ol
Tatmadığımız mutluluğu dilerim bundan sonra
Sen bulur
Sen tadarsın.
ALLAH’a emanet ol.
Canım kardeşim.

Davut Yeşilyurt
Kayıt Tarihi : 4.9.2022 22:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Davut Yeşilyurt