Bedevî
Bu Nisan ortasında üşümek reva mıdır,
Bu bedene, bu akla, bu ruha?
Bu bedevi yalnızlığı, sarhoşluğunu…
Aldım ceketimi, çayımı,
Gecenin ışığıyla, aklıyla, kalbiyle, demiyle hasbihal ettik.
Saydım gecenin ayını, üçünü beşini, tesbihini.
Ben ki bu yalnız, yanlış bedevi sürüsünde bir deve idim,
Sürdüler, telladılar beni oraya buraya.
Sahra çölü, ne tenimin soğukluğunu,
Ne de kalbimin hararetini aldı.
Oysa bu çöl, sabahları sıcak, geceleri soğuktu.
Bir berduşla oturdum, kaldım.
Sevdadan, yardan ayrı düşmek yazmayı gerektiriyormuş.
Sarhoşluğun fuhuşunda bekletiyor bu yalnızlık,
Saatlerce, günlerce, aylarca…
Beklemek yetmiyor, yarim bitmiyor,
Hasret bitmiyor; kabuk bağlamış yaralar, bu yorgunluk.
Ne yapacağız?
Yar’in gelmesini mi,
Yoksa kabukların kapanmasını mı,
Yorgunluğun gitmesini mi bekleyeceğiz?
~Vefa Rüzgârı
Vefa RüzgarıKayıt Tarihi : 16.4.2025 03:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beğenmenize sevindim:) iyi okumalar.
TÜM YORUMLAR (2)