Bir ışık süzülüyor penceremin camından.
Kurtuluşu bekleyen bir mahkumun kavuşma edası gibi
Kurtar beni bu dünya denen girdaptan
Ve bir el uzanıyor sol yanımdan
Alıp götürüyor beni uzaklara.
Mahşer kalabalığı gibi bu kalabalıktan
Bir ışık süzülüyor aralarında
Öyle ak öyle bembeyaz.
Öyle ki sine-i gubarında bir parıltı gibi duran o ak ışık.
Tenine yansıyor.
Ve cibril geliyor uzaklardan.
Son nefesim sensin
Son nefesimdesin.
Kelimeler boğazımda düğümleniyor.
Bu aşk-ı gurbette yoldaşıma sesleniyorum.
Kulaklarını kapamış beni uzaklardan izliyor.
Günahlarım düşüyor şakaklarından.
Gözyaşlarım ruhunda eşk-i giryan.
Sus! Ağlama demek etmez artık fayda.
Geçti artık o güzel alem-i rüya
Şimdi ben uzaklarda.
Dünyanın en yüksek tepesinde
Bağdaş kurmuş otururken.
Karşımda sen.
Bana gel desen.
Bir bedevi gibi kızgın çöllerde yana yana gelirim.
Bana yan desen. Aşkla yanan bir derviş gibi kül olurum.
Beni aşk ateşiyle kavuran sensin.
Kevser ırmağından avuçlarına doldurduğun suyla söndür beni.
Söndür ki bağlansın dilim.
Çalsın sazım
Süzülsün ışığın.
Son nefesimi verirken dillerim kelime-i tevhid getirsin.
Her gün avuçlarım sen dolsun.
Fani dünya'da en içli duam sen olsun.
Kayıt Tarihi : 31.1.2019 17:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Emre Malatyavi](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/01/31/bedevi-14.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!