Bedduamdır sana 19.10 2024 01 30

Bedduamdır Sana

Bir gün dönersin ardına,
Sürgün olur nefesin, adımların,
Her izde kaybolur gözlerin,
Baktığın her yerde yalnızlık bulursun.

Dillerin kıldan ince hesap sorsun,
Bana söylediğin yalanlar için,
Yalan sevdalarla yüreğimi yaktığın için,
Öyle ki, yüreğinle yüzleşesin.

Kendi kör karanlığında boğulasın,
Her dost sana yabancı, her düşman dost,
Nefsinle tükenesin her günde,
Sevda bilmez olasın kalbimde.

Kimse yüzüne bakmasın,
Kaldığın yerde kimse sana gelmesin,
Ölüm döşeğinde bir bardak su iste,
Verenin olmasın, susuz bekle.

El açtığın ellerden bir hayır görme,
Gölgen bile senden uzak dursun.
Ve o gün geldiğinde, pişmanlıkla titrerken,
Dilinden dökülen her laf zehir gibi yaksın.

Sana ettiğim her dua kapkara çıksın,
Hayat sana en acı tokadı vursun!
O gün geldiğinde aklına bir tek ben geleyim,
Yaktığın kalbim, çaldığın huzurum.

Yaktığın acının bedelini Rabbim senden sorsun,
Artık beddualarımdasın, tırnağım kırılınca benden bil.
Biliyor musun, içimde biriken öfke,
Sana ettiğim beddua bir yangın gibi.

Her acının ardından kalbimde açtığın yaralar,
Bir gün seni de bulacak, unutma, bu benim dileğimdir.