Bileği burkuk ürkek tay gülüşlüydüm acıdan yanarken, gökyüzü kıp kızıl kan!
Kurak düşler, ışıksız renkler, tehlikeli bir yalan uçuyordu sanki başımın üzerinde!
Bir acı votka tadı yakalıyordum baktığım aynalarda, aç bir kurt gibi iniyordu yüzüme hüzün!
Ve çökerken sancılı yüreğime zifiri karanlık, gün batımında aradım seni, dalganın sahilinde!
Kalsa bile kıyamet ertesine yalnızlık, örtmeye yetecektir gelecek kaygılarımın üstünü bu dantel!
Can bedende kuşken, çırpınıp durdu da terk etmedi vücudu; sarıldım yaşamın ipine sıkı sıkıya!
Yüzüme donmuş umarsızlığımda, sessiz kanayan yaralarımı sağaltacak ılık bir nefes, bir merhem, ses bekledim.
Dağın üstünde:
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Devamını Oku
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı: