Bebek Şiiri - Sami Sefer Coşkun

Boğaz’da iki semt vardır, birbirine benzer;
Bebek’ten taş çıkarılır, Ortaköy’den kara mermer.
Ömre değer koyları seyredilir tarihi iskeleden,
Etiler’den süzülür sular, Büyük Bebek deresinden.

Denizi dört yerinden görür Bebek’in çakarı,
Manolya kokusu sarar tüm yalı ve konakları.
Dilden düşmez Bebek’in akasya ve çınarları,
Afiyet ve huzurla yaşar bu semtin insanları.

Bebek’ten sökülmüş Rumelihisarı’na dizilen taşlar,
Fatih ve Bebek Paşa, o tarihte yaşamış arkadaşlar.
Bu semtin insanları, yorulmamış tepe ve yokuşlardan,
Badem ezmesinin tadı, hiç çıkmazmış damaklardan.

Boğaz’da süzülür Bebek’ten geçerken gemiler,
Gece ışıl ışıl yanar, koyunda demirlenmiş tekneler.
Direkler arasını aratmaz Bebek’te gazinolar, kahveler,
Nazmi’nin Yeri’nde yenir zeytinyağlı dolma ve
yemekler.

Bebek tepelerinden korular, gölgeler sahili ve denizi,
Kortel Korusu’nda yetişir meyvelerin her çeşidi.
Akıntı Burnu’ndan dökülür denize buz gibi tatlı sular,
Bebek’te doğan insanlar, Bebek’ten asla ayrılamazlar.

Boğaz’ın incisi Bebek’te dokunur ipek iplikten kilim,
Adından belli değil mi, Bebek hem narin hem de şirin!
Bebek Parkı’nda oturup kendinize bir mola verin;
Bebek semtini anlattım ya sizlere,
İçinde tramvay yok diye sakın üzülmeyin!
Sami Sefer Coşkun