Beat kuşağı'na ithafen

Duası ellerinde infilak edenler.
Ucuz yaşamın kölesi olup,lüksü belinden bükenler.
Hayatı Amerika’da sananlar.
Bir kevaşe için kilometrelerce gidip,2-3 kapak almadan beceremeyenler.
Yaşadığı zevki kucaklarda bırakanlar, acizler, sefiller, insanlar.
Horozun gagası sırnaşırken sabaha bir tabak çorba içemeyip, akşamın efendisi kesilenler.
Özenenler öyle ki özenenler aynı yaşamı aynı elbiseleri giyenler, magazin dergilerini soluksuzca takip edenler, blues ve caz dinleyip entel olduklarını sananlar.
Ayağı her boka bastığında ilâhını suçlayanlar, bir şehirden bir şehire intikam için gidenler.
Kalitesini tenha sokaklarda damardan aldığı yarım granül eroin ile peygamber sananlar.
Ucuz içkilerle sabahı beyhüde edip ,akşamın finalini cebindeki son kuruşuyla yapanlar.
Son şiirle arzusunu dölleyenler, iki tatlı söze tav olan basit hatunlar, çıtırlar.
Namusunu bir otelin kalitesiz yataklarında bırakanlar, aşkı arayanlar, bulduklarında erkeğini romeo sananlar, kadınını juliet misali pohpohlayanlar.
Yalnız kalınca eliyle oynaşanlar.
Devletinin siyah takım elbiseli liderlerine tapanlar, vergisini verenler, enayiler, ilimden yobazlar.
Annesine küfredenler, ettirenler.
Yarından merhamet bekleyenler, dileyenler.
Üniversite kampüslerinde nefes nefese verenler. Kafasını kitaplardan değil de klozetlerden kaldıramayan punkçılar, joy kızlar, toy oğlanlar.
Ağlamaktan rimeli sayesinde yüzü kararanlar, alkolün evladı olanlar.
Endorfin açlığı çekenler, doors şarkılarında ağlayanlar.
Korkuyu yaratanlar ki korkanlar gölgesine sığınanlar. Adaleti bozanlar oyuncular ve iktidar liderleri.

Ey geçen zaman kanlı saatlerin akrebini boğan pislik dönencesi.
Merhameti ceplerinden çıkarıp bir başka avuçlara bırakanlar, sonsuz iyilik timsalleri, uçkuruna faşistler.
Yarım histerik hezeyanlarla tutuşan bedenler, bitmiş sigaralarla dolu kül tabağı, zalim kadehler, sen ve ben. Ucuz bir gecenin sonunda sabahın dördünde altın vuruşla gölge katilleri başucunda şiirler okuyanlar.

sonsuz destanın 150 km. hızla duvara çarpan öyküsüdür şiirimin.

Muhammet Özeren.