Gülmekten karnımı patlattın gene,
Karpuzlar bol mu ki bilmem bu sene.
Demek kamyonuyla çarpmış dikene,
Kara'ya takayı al be Mustafam.
Köroğlu ekranda gezer durmadan,
Duramazsın sanki çakal vurmadan,
Daha şiir Antalya'ya varmadan,
Geçiktirme cevap sal be Mustafam.
Rasim Antalya'ya gelmiyor ise,
Senin kıymetini bilmiyor ise,
Gelince fazlaca kalmıyor ise,
Gıyabina namaz kıl be Mustafam.
Yazmayı bilmem ki tarif edeyim,
Çoban değilim ki nasıl güdeyim,
İster isen Eskişeere gideyim.
Yıldıramaz bizi yol be Mustafam.
Eskiye rağbet yok nur ne yağmıyor,
Liste uzun defterlere sığmıyor,
Beklediğim güneş asla doğmuyor,
Kırıldı yen içre kol be Mustafam.
'İNCE' yle RASİM' im damarda, kanda'
Çok azaldı gerçek dost bu zamanda,
Sizler var oldukça kalmam gümanda,
İnce'ye sen rehber ol be Mustafam.
Sabit İnce Kayseri 18.4.2004
Sabit İnceKayıt Tarihi : 18.4.2004 21:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mustafa denilen gariban kuldur
Bir adam yerine koyma gardaşım.
Dört yanı yırtılmış eski bir çuldur
Güvenip te aman yayma gardaşım.
Karınca gölgesi, Yunus odunu
Bataklık çiçeği, nergis sabunu
Asla akla gelmez nasılmış sonu ?
Sorgula ne olur cayma gardaşım.
Çok azaldı gerçek dost bu zamanda,
Sizler var oldukça kalmam gümanda,
İnce'ye sen rehber ol be Mustafam. // Cok güzel sayin Sabit Ince, yüreginize saglik, sevgilerimle: Samanyolu
Saygılarımla İ.Yıldızkan
TÜM YORUMLAR (4)