İnsanlığı aydınlatmak için çekilen çile,
Acımasız sözlerle hiç getirilir mi dile?
Utandırır, bu hakaretler, şeytanları bile.
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Yapılan haksız saldırı, doğrudan müfterilik.
Hak diyenlere, bu iftiralar, ne son, ne de ilk…
Şu yaptığınız, ifsat, gıybet; adavet hasetlik…
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
İnsaf, Kaf Dağı’nda; merhametse, dipsiz kuyuda,
Zulüm, sırça köşkte; adaletse, derin uykuda.
Çamur atmak, yaftalamak, şeytanların huyu da…
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Hizmeti, sevdası bilen, yiğit oğlu yiğide,
Moğolistan'da ve Afrika’da yatan şehide,
Türkiye'yi taçlandıran beklentisiz şakirde,
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Hizmete, arkasına bile bakmadan gidene,
Kıtaları aşarak okyanusları geçene,
İnsana hizmet etmeyi, Hakka hizmet bilene,
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Altın, yere düşse bile, yine değer kaybetmez.
Unutmayın ki; iftira, itham silinip gitmez.
Sen ne kadar çarpıtırsan çarpıt, Mevla affetmez.
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman
Arsızı, hırsızı, yeni yetme onca bahtsızı,
Hizmet nedir hiç tatmayan zavallıyı ahtsızı,
Yanına alıp çulsuzu, çapulcuyu tahtsızı,
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Kutu, kasa, üzerinde çalıştığınız yasa,
İnsafınız kurumuş, asla duymazsınız tasa.
Hiç acımadan da mazlumu boğarsınız yasa.
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Bulmuşsunuz, dövene elsiz, sövene dilsizi.
Hakka hizmet etmede hiç yılmayan gönülsüzü,
Sizde gıybet, iftira sayısız, hem dizi dizi…
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Korkmayın, tacınız da sizin, tahtınız da sizin…
Dökülüyor dilinizden, “haşhaşiler”, bir de “in”.
Devir sizin, güç sizin; devran sizin, ferman sizin…
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Laf ebeliğinde, hiç kimse yoktur üstünüze.
Hak diyen; inanmaz, iftira dolu sözünüze.
Kusurlarınız, nedense görünmez gözünüze.
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Ma’şerî vicdan, bir bir tartıyor yaptığınızı.
Kumpas, komplo, virüs yaftaları taktığınızı,
Yalanı, allayıp pullayarak sattığınızı,
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Karıştır, kurcala, ekranlardan yolla ha yolla…
Adavette zirveleş, şeytanları bile solla.
Vur suçsuza, hırsızı, arsızı, yolsuzu kolla.
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Milletten aldığınız gücü, gücünüz bildiniz.
Halkı, ötekileştirerek kamplara böldünüz.
Binlerce garibi diyardan diyara sürdünüz.
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Tarihte, zulmile âbâd olan görülmüş müdür?
Sayısız âh alıp baki kalan duyulmuş mudur?
Güç, şiddet, hiddetle gönüllere girilmiş midir?
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Yazık ki ne yazık, zulüm; zülf-i yâre dokundu.
Melanetiniz, günlerce sayfa sayfa okundu.
Üftade, mukâbele-i bi'l-misilden sakındı.
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Bir kez daha hak hukuk der, yolumuzda koşarız.
Yeise düşmeden nice badireler aşarız.
“Bu da geçer Ya Hu” deriz, Hak aşkıyla coşarız.
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Davası hizmet olanlar; “sarsılsa da devrilmez.”
Muradı millet olanlar, dövülse de evrilmez.
Sözü bühtan olanlar, hiçbir zaman sevilmez.
Bunca iftiralar, atılır mı be hey Müslüman?
Ercan Kurban
20.01.2014/ İstanbul
Kayıt Tarihi : 23.1.2014 19:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ercan Kurban](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/01/23/be-hey-musluman.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!