bitti o efsanevi aşk
ve o, gözlerindeki sevda izleri ile gitti
bir yıldız kaydığını gördü insanlar
gün ortasında çıplak gözle gördüler hem de
bir güneş parçası karanlığa doğru aktı
tüm bulutlar da onu takip etti
ne güneşim kaldı ne de bulutlarım
o yağmurlarımı da alıp gitti
beni gözyaşlarımla bıraktı
hani ışıksız ve yağmursuz kaldığında
kabuğuna çekilir ya çiçekler
hani donmamak için yerin derinliklerinde
toprağın bağrında bir hayat arar ya laleler
işte öylesine tutsağım karanlık mağaralarda
üşüyen ellerim yüreğimdeki boşluğa dokunmaktan
mağara duvarlarından dökülen su damlacıkları gibi
soğuk soğuk dökülen zamanı durdurmaktan aciz
anlatılmaz bir hal bu
bir aşk sonrası hafakanları sarmış etrafımı
yaşarken ölüyorum sevgilim
bazıları ruhuyla sever ya
işte böyle bir aşktı benimkisi
ah bir anlayabilseydin
giderken ruhumu da alıp götüreceğini
ve beni ölüm sancıları ile bırakacağını
hani bir fark var ya aşk ile ölüm arasında
aşk can çekişmenin ezeli ve ebedi hali
ecel sonsuzluğun bir kez açılıp kapanan kapısı
şimdi ben ölümün eşiğinde bekliyorum
geçmişin tuz-biber anılarına tutunuyorum
beni bırakmıyorlar ki hepten öleyim
hem hayatım, hem ölümsün yani
elveda sevgilim…
Kayıt Tarihi : 22.5.2009 14:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!