Bazen Zaman... Şiiri - Alperen Karadağ

Alperen Karadağ
76

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bazen Zaman...

Bazen zaman, su olur akar gider avuçlarımdan. Bazen de katran gibi bulaşıp, çakılır kalır bedenimde. Her saat ve her dakika çırpınır kalbim hasretine; ama izin vermez uçup sana gelmeme zaman. Yalnızım şu insanlık içinde ve yalnızlığım sensin. Uzakta da olsan, konuş benimle sevgili. Sen konuş, rüzgarlar getirir sesini bana, sen savur saçlarını rüzgarlarda, elbet getirir kokunu bana yıldızlar ve gece... Alışamadım sevgili sensizliğe, alışamadım sensiz bu şehre. Gecelere sor, yıldızlara sor ne halde olduğumu, kaç kere yakaladıklarını beni gözleri yaşlı. Ve kaç gece yokluğuna kahredip kendimi yerden yere vurduğumu. Ne düşte nede gerçekteyim. Öyle bir mengene denk geldim ki bazen nerde olduğumu ve kim olduğumu bilememekteyim. Bazen bu hasret öyle ağır geliyor ki bedenime, ruhum sığmıyor içime, çıkıp gitmek istiyor; neresi olduğunu bilmediğim uzak yerlere. Kaçmak istiyor her şeyden. çıkarıp gitmek istiyor ayağındaki hasret prangalarını; ama izin vermiyor zaman. Yelkovan ve akrep katrana bulanıp duruyor.

Anılar uslu durmaz içimde. Kıpırdanıp durur her fırsatta. Pençelerini geçirir yüreğime, kan kızılı rüyalar içinde kalırım. Kan kızılı gözlerimin eşliğinde. Sonra durulur içimdeki kızıl nehirler. Rüyalarım normale döner, gözlerim aklığına kavuşur. Böyle karmaşadır benim gecelerim. Böyle karamsarlık doludur gündüzlerim.

Oturuyorum karanlıklar ortasında. Her yer buram buram ölüm kokuyor. Zaman durmuş, ay ise çocuk saflığında süzülüyor, kadifemsi gökyüzünde. Kalbim mengeneye sıkışmışçasına acıyor. Daralıyorum. Yanıyorum. Günden güne eriyorum. Gören yok halimi, anlayan yok. Kalpler sanki taş. Gözler sanki gardiyan. Ellerde sopalar, dillerde en ağır küfürler... Sana gelmek istedikçe üstüme üstüme geliyor dünya. Üstüme üstüme geliyor eli sopalı bir yığın adam. Kaderimizin bu yazgısı nedir? Nedir bu Tanrının bizden istediği? Nedir bu başımıza verdiği Azraillerin amansız yarışı. İşte sevgili bazen zaman su olur akar gider avuçlarımdan. Bazen de katran gibi bulaşıp, çakılır kalır bedenimde. Her saat ve her dakika çırpınır kalbim hasretine: ama izin vermez uçup sana gelmeme bu devrin, bu yerlerin sahipleri. Kısaca bedenimin efendileri. Yine de sen konuş benimle sevgili. Olsun varsın. Göndermesinler beni sana. Göndermesinler beni kendi dünyama. Azat etmesinler bedenimi. Olsun varsın sevgili zaman geçmek bilmesin. Çırpınsın dursun kalbim hasretine. Yansın içim alev alev. Olsun varsın sevgili. Tanrı çıksın yolumuza, ayrılık yazsın hep yazgımıza. Sen yine de, her şeye rağmen savur saçlarını rüzgarlarda. Şarkılar söyle penceremde. Hem de en damarından, hem de en ağırından gazeller söyle. Sen yine de sevgili bak geleceğim yollara, otur köşe başında sokağımızın. Elbet döneceğim, elbet bir gün beyazlar içinde de olsa, bir tahta kutunun içinde buz kesmişte olsa bedenim bir gün döneceğim doğduğum topraklara. Sen yine de sevgili her şeye rağmen taşla zamanı, küfürler et soluksuzca doğmayan güneşe. Sen yine de sevgili özlemle beklemeye devam et bu sevgi göçmenini. Elbet, elbet bir gün yeniden döneceğim sürgün edildiğim bu yerden yüreğine. Biz aşkı böyle öğrendik, böyle tattık aşkın şerbetini. Bize koymaz çünkü; biz aşkı yollarda, biz aşkı gurbetlerde yaşadık hep. Hep şehirler oldu aramızda. Sen bir başka diyarda ben başka bir diyarda yaşadık aşkın en doyumsuz hazlarını.Uzaklardan beri sevdik birbirimizi. Uzaklardan beri ısıttık birbirimizin yüreğini.

İşte sevgili böyle acımasızdır zaman buralarda. Geçmek bilmez, güneş doğmak bilmez. Eli sopalı bir yığın adam bekler beni döneceğim kapıda. Dillerde ise öldürgen, en ağır küfürler. Sen her şeye rağmen yaşa sevgili. Sen, her şeye rağmen bekle beni. Savur saçlarını rüzgarlarda, söyle sen şarkılarını penceremde. Hem de en damarından, en acıklısından gazeller söyle. Taşla zamanı, küfürler savur doğmayan güneşe. Bekle köşe başında sokağımızın. Bize koymaz bu ayrılıklar çünkü; biz aşkı yollarda, biz aşkı gurbetlerde yaşadık hep. Hep şehirler oldu aramızda. Sen bir başka diyarda ben başka bir diyarda yaşadık aşkın en doyumsuz hazlarını. Uzaklardan beri sevdik birbirimizi. Uzaklardan beri ısıttık birbirimizin yüreğini. Biz yitik diyarların sevda bekçileri, biz bu aşk oyununun mağdurlarıyız. Biz bu zamanın, biz bu ayrılıkların gözü dönmüş cellatlarıyız. Biz ki sevgili durmuş bir saatin yelkovan ve akrebi gibiyiz. Dokuzu çeyrek geçe durmuş bir saatin... Sen zamanı taşla, bende Tanrıyı. Sen akrep ol ben yelkovan. Bize koymaz. Çünkü; biz aşkı yollarda, biz aşkı gurbetlerde yaşadık hep. Hep şehirler, hep birileri girdi aramıza. Sen bir başka diyarda, ben başka bir diyarda yaşadık aşkın en doyumsuz hazzını. Uzaklardan beri sevdik birbirimizi. Uzaklardan beri ısıttık birbirimizin yüreğini. Bize koymaz. Çünkü biz yitik diyarların iki yitik sevda bekçisiyiz.

28.09.2003

Alperen Karadağ
Kayıt Tarihi : 18.10.2003 20:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Alperen Karadağ