Bazen öyle bir kırılırsın ki

Bazen öyle bir kırılırsın ki
Yutkunmalarında onca acıyı içine gömersin
Merhabaya uzattığın elin
Hep boşluğa elvedaya düşer

Bazen öyle bir kırılırsın ki
Gurbeti yaşarsın onca gözde onca sözde
Vurulmalar vurulma üzerine olur
Diz kapakların düşmelere kabuk bağlar

Bazen öyle bir kırılırsın ki
Mahpus düşersin mavi gökyüzü altında dört duvara
Ne soranın olur
Ne gelenin
Ne selamın

Bazen öyle bir kırılırsın ki
Kaçar olursun dost bildiklerinden
Arkana bakmadan çıkarsın yola
Ardında miras
Belki bir tebessüm
Belki bir bakış
Mahrem gecenin karanlığına eşlik
Kirpiğin de kalan emanet nemler
Halka olur gözlerinin altına yaşadıkların

Bazen öyle bir kırılırsın ki
Rehberindeki onca isim yabancı olur
Onca hatıralar belki bir film
Onca kelime voltalara sabır
Sen vedaya hazır olursun

Bazen öyle bir kırılırsın ki
Eyvallah çekersin giderken helalliğe yalnızlığınla