Bazen kendimde dahil erkeklerden nefret ...

Ruhumun şeytanda olması mı beni rahatsız eden yoksa şeytanla yaptığım anlaşma mı?
Yoksa bedenimin bende olması, ruhumunsa onun hizmetinde olması mı?
Elimde kırmızı bir şarap kadehi ve tabiî ki içinde kırmızı şarabım diğer elimde de sigaram.
Üstüme aldığım battaniye ve soğuk bir İstanbul havasında balkonda düşünürken buluyorum sık sık kendimi, alkolik değilim ama her gece bir kadeh hem kalbime hem de bana yararlı geliyor.
Sessiz kalmayı deniyorum ya hani bugünlerde nedense beceriyorum sanırım.
Kafan karışıyor değil mi?
Takma kafana eskiden yaptığın gibi yap olsun bitsin…
Bak bir sonbahar daha geldi bu sensiz geçen ikinci sonbahar, alışıyorum evet ama unutma ki seni asla zihnimden çıkartmıyorum.
Bayılıyorum sonbaharda yağan hiç durmaksızın yağmura, topraktan çıkan o enfes çim kokusuna.
Nedense hiç durmadan yağan sadece yağmur değildi geçen sene bu zamanlar, bende o yağmurla birlikte deli gibi ağlıyordum.
Neden mi?
Hah bak sen şu işe!
Hatırlamıyorsun demek, sana damı o kadar uzun geldi bir yıl?
Oysa ben senin için çok farklı düşünceler içindeydim.
Bazen kendimde dahil tüm erkeklerden nefret ediyorum.
“Bencillik”
Ben aslında hiç bencil olmayı beceremedim biliyor musun?
Sadece denedim!
Seven bir erkeğin neler yapabileceği konusunda hiçbir fikrin olmadığına da eminim.
Gerçi bir saniye!
Bir çok fikrin var aslında…
Arada sırada bende unutabiliyorum affet beni!
Hadi hadi bu da böyle üstü kapalı kalsın yine…

SAYGILARIMLA…
18/11/2010 01:01