Eğer her çalan telefonda "o arıyor" diye yerinden fırlayan kalbin,
Ondan başka herkesin aradığı gerçeğini yüzüne tokat gibi çarpıyorsa;
Gitmeyi bilmelisin...
.
Eğer her çalan kapıda "geldi" diye bir telaşla yerinden kalkıp,
Kolunu bacağını çarpa çarpa açtığın kapılarda,
Ondan başka herkesin suratiyle karşılaşıyorsan
Ve bu terk edilmişlik hissi tüm vücuduna kanserli hücreler gibi hükmediyorsa;
Gitmeyi bilmelisin...
.
Eğer en sevdiği müziği yalnız başına dinliyor ve her dinlediğinde daha da çok yalnızlaşıyorsan,
En sevdiğin mevsimi onsuz geçiriyorsan,
Bir selamına bile razıyken,sessizliğe terk ediliyorsan,
Odaya sinmiş kokusu,unuttuğu bir eşyası,seni yeniden yeniden yiyip bitiriyorsa;
Gitmeyi bilmelisin...
.
Çünkü onsuzluk; sekizinci gün,yirmi beşinci saattir
Ve herşeyden bir fazla olan "o" seni yer bitirir...
.
Çünkü ardında bıraktığı enkazı ve acıyı umursamayanlar
Yalnızca gittiğiyle kalmaz,seni de tüketir...
.
Çünkü aşk yeri geldi mi gitmeyi gerektirir.
Ve o doğru zamanı kaçırırsan,
Bir türlü yolcu edemediğin o kanserli aşk yalnız bedenini değil,
Tüm hayatını ele geçirir...
.
Çünkü bazen aşk gitmeyi bilmektir...
NOT: Kimse vazgeçilmez değil,kimse unutulmaz da değil...
Can ÇalışkanKayıt Tarihi : 9.12.2014 14:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ah Min-el Aşk
![Can Çalışkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/12/09/bazen-gitmeyi-bilmektir-ask.jpg)