Bazen Derim Ki Sana Ne Be Hoca

BAZEN DERİM Kİ SANA NE BE HOCA

Bazen derim ki:
Evin var, araban var;
Aşın var, eşin var, az çok maaşın var.
Eh payından az da olsa toprağın,
Bahçende yaprağın var;
Bir çocuğun,
Adam olsun, baş yarsın.
Sana ne be hoca.

İşsizmiş, mutsuzmuş, açmış;
Çaresiz biilaçmış.
Sen söylersin onlar söver.
Sen sorasın,
Onalar en edepsiz küfürlerle döver.
Sen seversin,
Onlar yolu yokuşa sürer;
Döner celladının bıçağını yalar
Yetmez
Döner bir de kasabına övgüler düzer.

Sözünün kilosu kaça?
Mersiyeler düz namussuzların şefine.
Ye, iç, bak keyfine.
Kaldır kadehini üstte kalanların şerefine
Sana ne be hoca.

İşte o zaman,
Kurt yesin bu yüreği,
Kimin adı ceylan, kimini kahraman.
Varoşlarda ipi kopmuş mercan gibi
ayaklar altına saçılan;
Meres malı gibi harcanan;
kesilen, biçilen öğrencilerim gelir aklıma.

Bu yüreğin üstünde nikah kıysın karınca.
İşte o zaman
Her birinin yüreğinde kırk yama,
Mahzun melül bakarlar gözleri karaca.

Sevdayla yatar
Hep selayla uyanırdım seherde.
Bir kışta, nüfustan düşen on iki çocuk,
beşi öğrenci.
Umudum, dolu vurmuş dut gibi yerde.

Gülnaz, açmadan solmuş bir gonca.
Altmış yaşında aldığı koca.
Gerdekte aklını kaçırmış kocası soyunca.
Üstüne çıkmış nuska yazan hoca.

Çiğdem,
çiğnenmiş ışıl ışıl bubatça.
Yasemin,
bedeninde eşkıyalar oynaşmış yonca.

Güldeniz,
Yüreğinde iz etmiş tokatınız tekmeniz
Silin bakalım silebilirseniz
Ne de güzel resim çizerdi bir bilseniz.

Neninni de kınalı gelin nenni
Hangi çatal dilli yaktı seni
Adam cahil olunca
Ya kuzu olur ya da cani
Kızılcıklar karadutlar kanasa
Yetmez yazmaya hikayesini
Kocası deşmiş rahmini
Bilmem ki toprak nasıl kabul eder
Yirmisinde bir gelini
Elin ağzı kese değil ki büzesin
Gayrı siz düşünün gerisini

Teslim olmuş zengin bir piçe;
Ve şimdi
Bir şiir çimlerin altın yatıyor boylu boyunca.
Satılmış’ın karısı temizlik işçisi Hatçe.

Madende taşeron işçsi memet.
Hayatı allaha emanet.
Ne sendika, ne örgüt, ne cemiyet;
Aldığı asgari ücret.
Göçükten on beş gün cenaze bekledi karısı hasret.
Ne arkasında devlet, ne hükümet.
İçeri atılmadı ya şükret.

Bir kız vardı nar tanesi…
Bingöl İli Kiğı ilçesi Adaklı Nahiyesi
Çatmaoluk Köyü Çiçekli Mezrası
Öyle de kısa adresi
Haritada arayın bakalım neresi

Bir kız vardı anasının bir tanesi
Tepeden tırnağa yetenek
Öyle koşar öyle koşardı Allah vergisi
Ayakları yere değmezdi
Sanırdınız ha düştü ha düşecek
Ama düşmezdi işte düşmezdi
Belki rüzgârdı belki de ceylan yavrusu
Ama öyle bir düştü ki
Goncada gül kurusu
On üçünde gelin oldu
On dördünde anne
Sen ol da şimi de bakalım
Be hoca sana ne

Kağan,
Kiralamış kendini bir namerde.
Öl, dese ölür; vur dese vurur;
Dururmuş önünde el pençe;
Tam da merhametin öldüğü yerde
Bir ölüm makinasıdır,
Katleder kardeşlerini kalleşçe.

Biliyor musunuz,
hepimiz ortağız bu suça
Duymuş olmalısınız:
Dün intihar etmiş kafese kapatılan o serçe.

Mahmut Nazik 17 02 2016 Mersin

Bubatça: Papatya (Bozyazı- Dereköy ağzı)