Bazen gitmek gerekir uzaklara
hiç hesap vermeden en uzaklara.
Bazen görürsün kıvranışları,
hissedersin durup dururken isyanı.
Gitmek gerekir işte gitmesini bekleme den.
Gitmek gerekir severken sevdiğin den.
Çok sevdiğin için bitsin istemezsin.
Ama çok sevmek zarar verir bazen.
Yani çok severken de bitermiş sevgiler...
Aslına bakarsan gitmekte sevmekmiş bazen.
Sevgi ruhun gıdası, sevgililer ruhun evidir ya hani.
Kararından fazla olan her şey zarar getirirmiş bazen.
Kafan karışır hayat anlamını yitirir bir an.
Çok sevdiğin kıyafetlerin yakışmaz,
keyif aldığın kitapların açılmaz,
yediğin lokmalar aynı lezzeti bırakmaz damağın da.
Dinlediğin şarkılar bile ruhuna batar çoğu zaman.
İşte aynen böyle; böyle oldu bizim sevdamız...
Yani demem o ki; Seni seviyorum diye kurulan cümleler
içini ısıtır, aklını acıtır hatırladığın zaman.
İstemsizce yoğrulur da durursun aşkın hazzıyla,
sıksan yüreğini damla damla o akar.
Aslında bazen akıtmakta gerekir
damarların dan özlemini.
İçin için dolaşan duygular alev alev yakar düşüncelerini.
Dokunmak istersin, dokunamazsın hatıralarına.
Dokunduğun her yerin umutsuzluk sızlar bazen.
Ellerini kavuşturmak istersin kavuşmaz.
Aslında yüreğin gibi sahibi vardır onların.
Yumruk olur açamazsın, diğer elini bile tutmaz bazen.
Çaresizce semaya uzanırken kolların,
dualar dökülür dilinden, Rabbin den derman istersin.
Biçare seçenekler parmaklarının arasından süzülürken,
gerçekler hem canını hem de ruhunu yakar bazen.
Her insanın yüreği kadarmış yumruğu sevdiğim.
Acıyınca duygular düşünceler yüreğini sıkar gibi
sıkarmış yumruğunu bedenin.
Söyle hadi; insanın yüreği sadece az sevilince mi acır?
Çok sevmekte acıtmaz mı insanı?
Şiirler, şarkılar sebepsiz mi yazılmıştır.
Hasret, özlem, tutku, şiddet aşktan değil midir bazen?
Bizim şiirimiz huzurumuz olsun der sevenler.
Madem öyle; huzur avuçlarının arasındayken,
neden mutsuz olmak için sebep ararlar ki bazen.
Sonra... sonra, gider işte birileri
gider düşünmeden kalanı.
Gidenin mi yüreği yanar?
Kalanın mı bilinmez bazen.
Oysaki ruhumun ne çok ihtiyacı var
güvenle uzanacağı dizlerine,
aşk ile bakacağı gözlerine.
Ne çok ihtiyacı var içten samimi bir gülüşüne.
Çok yoruldum be sevdiğim ne olur canıma can ol,
başımı omuzlarına koy da azıcık dinleneyim...
Bak buz kesti yüreğim kanım akmaz oldu,
duygular düşüncelerimde dondu kaldı...
Sıcacık ellerinle dokun da
ısınsın sana olan düşüncelerim.
Dilin anlatmasın ne olur yüreğini daya kulağıma
yalansız, gerçek düşüncelerini bir de ondan dinleyeyim
Allah aşkına !!!
Anlam veremiyordum çöllerde çektiği eziyete,
sen yokken anladım ben mecnunu.
Anlam veremiyordum külüngüyle dağları delmesine,
sen yokken anladım ben ferhatı.
Anlam veremiyordum sevdiğim;
yollarda bir ömür geçirip dağlar ovalar diyarlar gezerek
aslını aramasına,
sen yokken anladım ya ben keremi.
Sen yokken anladım ey yar, sendeki beni, bendeki seni.
Ah ah... gözlerin de çocuklar gibi gülüp oynadığım.
Böyle büyük aşklar bitmez mi sanıyorsun?
Böyle büyük aşıklar, dönüp te arkasını gitmez mi?
Ne görmek istiyorsan onu yaşatmalısın sevdiğine.
Saygı, sevgi satın alınmaz! Hibe edilmez!
Miras kalmaz! Sevdiğim unutma.
Vermeden almak Allah'a mahsustur.
Hadi söyle İki gözüm can özüm
bu dünyaya dair son sözüm,
anlayış sevginin temeli güven çatısı değilmidir.
Kayıt Tarihi : 21.2.2023 20:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!