Yine bayramlar talepleşir bilinçli olmanın yerine, miskinliğin sesiz kabulünü ve alçak gönüllülükle boyun bükülmesini, kişiye algılatır. Bu da, düzeni keyifle sürenle, düzeni yönetenlerin; toplumsal sorumluluklarından kaytarmasına çok iyi yarar olmuştur.
Kişiler alır olmanın ezilmesi içinde oluşla, böylece yardım vereni, yani günümüzdeki muhtaçlığın nedeni, sömürüyü sorgulayamamaktır. Günümüzdeki mutluluktan da, mutsuzluktan da, devletin tüzelliğinin; toplumun tüzelliğinin sorumlu olduğu sözleş ilmesini, idrak edememektedirler. Tüzel oluşların gerçeklenmesinin yönetimlerle sağlandığını ayan beyan sorgulamazlar.
Ve tüzelliğin gerçek kılınışını, açıkça yönetime değin denetlenir olmasını kendilerine dek düzenleşilmiş bir hak ve sorumluluk olduğunu bilemezler. Yardım alır olmanın, yardım ummanın, çaresizliğinden kaynaklı, hezimetin boyun bükülmesi ve aşağılanmasına değin alıştırılmış olmalarından ötürü; kişilerin kendiliğinden ve otomatikman oluşlar içinde, organize edildikleri hiç görülmemiştir.
Hep bu türden yardım bekler olmanın, baskı ve umudu içinde, kişiler göreceli acizlikleriyle denetlenir olmuşturlar. Kişiler, karşı tarafa değin davranışın, idrakçi ve hesapçı sorgulaması içine kendilerini koyamadığından, böylelikle kendi kişiliğini ortaya koymanın olası gelişecek cesurca ve bilinçle olacak kararları, verilen bu olumsuz, razı olurcu algılarla kırpılmıştır. Onurca ezilen edimlerin görselliği tüm İnanırların zihinlere hepten kazınmıştır.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,